İstanbul Esenyurt'ta vatandaşlar, başıboş köpeklerden şikayetçi: Çocuklara saldırıyorlar

 Esenyurt'taki Cumhuriyet Mahallesi'nde yaşayan vatandaşlar, başıboş sokak köpeklerinin saldırılarına maruz kaldıklarını söyleyerek, belediyenin sokak köpeklerini toplamasını istedi.


Yurt genelinde devam eden başıboş sokak köpeği terörü, vatandaşları rahatsız etmeye devam ediyor.


İstanbul'da da önü alınamayan sokak köpeği sorunu günden güne büyüyor.


Vatandaşlar başıboş köpeklerin saldırısına uğruyor


Esenyurt ilçesinde Cumhuriyet Mahallesi'nde, Nazım Hikmet Bulvarı ve çevresinde bulunan çok sayıda sahipsiz köpek, mahalle sakinlerini tedirgin ediyor.


Kalabalık halde dolaşan köpeklerin kendilerine saldırdığını söyleyen mahalle sakinleri, yetkililerin bu hayvanları toplayarak sorunlarına çözüm bulmasını istedi.


"Çocuklarımız için endişe ediyoruz"


Gazetecilere açıklama yapan mahalle sakinlerinden Bahri Demir, belediye ekiplerine defalarca konuyu iletmelerine rağmen herhangi bir sonuç elde edemediklerini anlatarak, "Köpekleri seviyoruz ama bu şekilde olmaz. Bir çare bulmaları lazım. Çocuklarımız için de endişe ediyoruz, saldırırlar diye korkuyoruz." dedi.


"Köpekler barınaklara alınmalı"


Selin Şakacı köpeklerin biran önce mahalleden toplanmasını istediklerini belirterek, "Çocuklarımız okula giderken çok sıkıntı yaşıyoruz. Köpeklerin barınaklara alınmaları bu şekilde başı boş bırakılmamaları lazım." diye konuştu.


Bazı mahalle sakinleri de başıboş gezen köpeklerin yoldan geçenlere saldırdığını söyledi.


7 il için 'sarı' kodlu uyarı: Sağanak yağış bekleniyor

 Meteoroloji Genel Müdürlüğü 'sarı' kod uyarısında bulundu. Bolu, Sakarya, Düzce, Bartın, Zonguldak, Karabük ve Kastamonu'da bugün öğle saatlerinden sonra gök gürültülü sağanak yağışların etkili olması bekleniyor.



Dün ülkenin Batı bölgesinde etkisini gösteren sağanak yağış, bugün de devam edecek. Marmara ve Ege'nin ardından bugün Batı Karadeniz yağışlı havanın etkisi altında.


7 için sarı kodlu gök gürültülü sağanak yağış uyarısında bulunan Meteoroloji Genel Müdürlüğü öğle saatlerinden itibaren Bolu, Sakarya, Düzce, Bartın, Zonguldak, Karabük ve Kastamonu'da sağanak yağış beklendiğini duyurdu.


Yetkililer, ani sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar, hortum ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı vatandaşları uyardı.


Yağışlar ne kadar sürecek?

NTV Meteoroloji Editörü Dilek Çalışkan, İstanbul'daki kuvvetli yağışa ilişkin açıklamalarda bulundu.


En fazla yağışın Arnavutköy, Çatalca, Esenyurt ve Başakşehir tarafında olduğunu ifade eden Çalışkan, "Lodos ve poyrazın çatıştığı yer olduğu için buraya diğer bölgelere göre daha fazla yağmur düşüyor. 30 ila 50 kg arasında yağış düştü." dedi.


Yağışların 4 gün süreceğini dile getiren Çalışkan, "Genel olarak hafif olarak 4 gün boyunca sürecek. 

Ara ara bazı noktalarda kuvvetlenebilir. Pazar günü yer yer 20-25 kilogram yağmur düşebilir. En az 20 ilçede yağış hafif olurken bazı ilçelerde kısım kısım kuvvetli olabilir." diye konuştu.


Batı Karadeniz için uyarı

Yapılan son değerlendirmelere göre; bugün öğle saatlerinden sonra Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde görülecek sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların yerel kuvvetli olması beklendiğinden ani sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi.


'Sarı kod' ne anlama gelir?

AFAD'ın 'sarı kodu', hava durumu yönündeki 'potansiyel tehlike' anlamına geliyor. 'Sarı kod' uyarısıyla 'meteorolojik şartlardan etkilenebilecek faaliyetler konusunda dikkatli olunması' isteniyor.


Ekonomi yönetiminde önemli zirve başladı: Masada yastık altı altın var

 Ekonomi Koordinasyon Kurulu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Başkanlığında toplandı. Kurul toplantısında kredi ve kredi kartına sınırlama, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması, dijital para çalışmalarındaki son durumun değerlendirilmesi bekleniyor.


Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK), Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde toplandı. Kurulun önemli ekonomi konularında değerlendirme yapması bekleniyor.

EKONOMİ YÖNETİMİ BİR ARADA

Toplantıya, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.

MASADA YASTIK ALTI ALTIN VAR

Kurulun toplantıda enflasyonla mücadele, kredi ve kredi kartına sınırlama, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması, dijital para çalışmaları, katılım finans çerçeve kanunu çalışmaları ve Aile ve Gençlik Bankası başta olmak üzere önemli başlıkları masaya yatırması bekleniyor.

Toplantının ardından yazılı açıklama yapılması bekleniyor.

Merkez Bankası Başkanı Erkan'dan "dijital para" açıklaması

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, "Dijital paranın nihai gücü, yalnızca dijital para olmasından değil, merkez bankasının ihraç ettiği bir parasal teknoloji olmasından gelmektedir" dedi.


TCMB, 24-25 Eylül'de İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Merkez Bankaları Forumu toplantısına ev sahipliği yaptı.

Toplantının açılışı, TCMB Başkanı Erkan tarafından gerçekleştirildi. Toplantının ilk oturumunda, küresel ekonomik görünüm ve İİT üyesi ülkelerin ekonomik görünümü ele alındı.

İkinci oturumda, merkez bankası dijital para birimlerinin tasarımı ve kullanımında son gelişmeler değerlendirildi ve bu konuda merkez bankaları arası iş birliğinin rolü üzerinde duruldu.

Üçüncü oturumda ise öncelikle yerel para birimleriyle ticaretin küresel düzeyde artan önemi ele alındı. Ayrıca, yerel para birimleriyle ticareti geliştirme yollarının yanı sıra özellikle yükselen piyasa ekonomilerindeki yerel para birimleriyle ticaretin faydaları ve zorlukları değerlendirildi.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, basına kapalı gerçekleşen İİT-İSEDAK Merkez Bankaları Forumu toplantısının açılışında konuşan Erkan, bu ay Fas ve Libya'da yaşanan felaketlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar dilemek istediğini belirterek, "Tüm Faslılara ve Libyalılara en içten başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Biz de bu yılın başlarında iki büyük deprem yaşadık ve o zor dönemde bize vermiş olduğunuz destek ve dualarınız için hepinize teşekkür ederiz." ifadelerini kullandı.

Erkan, dünyanın on yıllarca süren arz fazlası, düşük faiz oranları ve düşük enflasyon döneminden tedarik zinciri kısıtlamaları, kalıcı enflasyon ve en önemlisi de kritik ham maddeler ve ana metallere ilişkin olarak artan jeopolitik istikrarsızlık ve kaynak milliyetçiliği riski dönemine geçtiğini vurguladı.

İkinci saydığı hususun, yüksek düzeydeki fiyatların ek sebeplerinden birini temsil ettiğini aktaran Erkan, bu tür kıt küresel kaynakların, İİT'de olduğu gibi politika oluşturmada küresel bir optimizasyon ve koordinasyon yoluyla ele alınması gerektiğini, merkez bankaları olarak bu sorunların çözümünde kendilerine önemli bir görev düştüğünü ifade etti.

Merkez Bankası Dijital Parası

Hafize Gaye Erkan, konuşmasında, MBDP konusunda da şunları kaydetti:

"Gelişmiş ülke merkez bankalarının girişimleri belirli bir olgunluğa ulaşmak üzere ve güvenli ve dayanıklı MBDP sistemlerinin oluşturulmasında BIS'in rolünün ve İİT iş birliğinin kilit önemde olduğu kritik bir dönüm noktasındayız. Kendi dijital para teknolojilerini geliştiren ülke örnekleri var. Dijital paranın nihai gücü, yalnızca dijital para olmasından değil, merkez bankasının ihraç ettiği bir parasal teknoloji olmasından gelmektedir. Birlikte çalışabilirlik ve yüksek performanslı ödeme işleme sistemleri olmadan hiçbir MBDP projesi, kapsayıcı, daha yeşil ticaret ve yatırım konuları açısından etkin ve etkili bir küresel aktarım sağlayamaz."

İslam İşbirliği Teşkilatı'ndaki iş birliğinin; birlikte çalışabilirliğin test edilmesi, ticaret ve havale işlemlerine ilişkin sınır ötesi MBDP işlemlerinin kolaylaştırılmasının sağlanması açısından kilit öneme sahip olduğunu vurgulayan Erkan, "Bu açıdan küresel operasyon önemlidir. Optimizasyonun sadece bir ülke için değil, her bir firma veya kullanıcı göz önünde bulundurularak yapılması gerekir." ifadelerini kullandı.

Cevdet Yılmaz’dan önemli açıklamalar

 Emekli maaşlarının düzenlenmesi ile yabancı yatırımcılar konusunu değerlendiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, enflasyonla mücadele ve Türkiye'nin ekonomik beklentileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz Kanal 7 canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, enflasyonla ilgili olarak aylık bazda düşüşlerin daha erken görüleceğini ve bu sene sonuna doğru, gelecek senenin başlarında aylık bazdaki gelişmelerin gözlemleneceğini belirtti. Yıllık bazdaki enflasyon gelişmelerinin ise daha çok 2024’ün ortalarında gözlemlenebileceğine işaret etti.

Orta Vadeli Program (OVP) ile siyasi istikrar ve güven iklimini teknik öngörülebilirlik sağlayarak desteklediklerini vurgulayan Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın programa verdiği desteğin önemini vurgularken OVP’nin hazırlanmasında ilgili tüm kesimlerle istişare yapıldığını ve bu nedenle uygulanma olasılığının yüksek olduğunu belirtti.

Yılmaz, Türkiye’nin büyüme performansının devam edeceğini ve ekonominin daha dengeli hale geleceğini, yatırım, üretim ve ihracatın destekleneceğini ifade etti. Ayrıca, mesleki eğitime daha fazla odaklanacaklarını ve yatırımları sağlıklı finansman kaynaklarıyla destekleyeceklerini açıkladı.

Ülkeye yabancı yatırımcı girişine de değinen Yılmaz, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yapılan 51 milyar dolarlık bir anlaşmanın imzalandığını ve bu kaynakların Türkiye’ye gelmesini beklediklerini belirtti. Ayrıca, yatırımcı güvenini artırmak için çalıştıklarını ve önümüzdeki dönemlerde daha fazla kaynak girişi olacağını öngördü.

Emekli maaşlarına ilişkin olarak Yılmaz, memur maaşlarında yılbaşından itibaren enflasyon oranına göre bir artış olacağını ve bu artışın memur emeklilerine de yansıyacağını ifade etti. Ayrıca, düşük emekli aylığı alanları destekleyici mahiyette bir yaklaşım benimseyeceklerini açıkladı.

Kıdem tazminatı düzenlemesi hakkındaki soruya ise Yılmaz, şu anda böyle bir çalışma olmadığını ve sendikalarla uzlaşı olmadan adım atılmayacağını belirtti.

OVP’yi hazırlarken ilgili tüm kesimlerle istişare yürüttüklerini anımsatan Yılmaz şu ifadelere yer verdi:

“Dolayısıyla uygulanma imkanı yüksek bir program. Niye uygulanma imkanı yüksek? Birincisi dediğim gibi arkasında siyasi irade güçlü. İkincisi toplumsal sahiplenme de oluşmuş oldu. Ben eski bir planlamacı olarak şunu size rahatlıkla ifade edebilirim. Bir plan dokümanının son çıktısından daha önemli olan o dokümanı üretme sürecinizdir. O süreçte zaten siz birçok tartışmayı yaparsınız, konuşursunuz, bir anlayış birliği oluşturursunuz. Dolayısıyla uygulanma imkanı yüksek bir doküman ortaya koymuş olursunuz. Bunun da yansımalarını içeride, dışarıda görüyoruz doğrusu. Genel olarak hem içeride hem dışarıda ciddi anlamda bir takdir topladı Orta Vadeli Program. Dünya Bankası’nın 17 milyar dolar olan 3 yıllık taahhüdünü 35 milyar dolara çıkarması, Körfez ülkelerinden yine gelen olumlu tepkiler, yine yatırımcı görüşmelerinde Sayın Bakanlarımızın yaptığı toplantılardan gelen geri bildirimler diyelim ve kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı birtakım açıklamalar, içeride yine iş dünyasının değişik kesimlerin yaptığı değerlendirmeler bu Orta Vadeli Program’ın görevini ifa ettiğini gösteriyor. Bundan sonra önemli olan adım adım buradaki programımızı hayata geçirmek.”

BELİRSİZLİKLERİN OLMADIĞI YENİ BİR DÖNEM

Yılmaz, “Enflasyonun yönünü tekrar aşağı doğru çevirmesi ne zaman mümkün olacak?” sorusunu şu sözlerle yanıtladı:

“Şu anda bir geçiş sürecindeyiz, politikalarda birtakım güncellemeler oldu. Yeni bir dönem başladı. Enflasyonla mücadele de bu dönemin hakikaten en temel önceliklerinden bir tanesi.


 Geçici olarak enflasyonda bir yükseliş var bu geçiş döneminin şartlarından kaynaklanan. Kurda ciddi bir hareketlilik oldu biliyorsunuz. Maaş ve ücretlerde ciddi artışlar oldu. Diğer taraftan enerji fiyatlarında dünyada beklentilerin aksine bir yükseliş gerçekleşti.

 O da doğrudan zaten biliyorsunuz etkiliyor birtakım kalemleri. Bunun dışında bütçe açığını aşağı çekebilmek için birtakım tedbirler aldık doğrusu onların da enflasyona geçici olarak olumsuz yansımaları da oldu. Bütün bunları bir araya getirdiğiniz zaman geçici bir artış söz konusu. Ama bir taraftan da güncellenmiş bir politikalar, kararlı uygulamalar var. Belirsizliklerin azaldığı yeni bir döneme girmiş durumdayız.

Dolayısıyla bir süre sonra bu geçici yükseliş yerini düşüşe bırakacaktır. Aylık bazda düşüşleri daha erken göreceğiz. Bu sene sonuna doğru, gelecek senenin başlarında bu aylık bazdaki gelişmeleri göreceğiz. Yıllık bazdaki gelişmeleri ise daha çok 2024’ün ortaları gibi görmüş olacağız. Çünkü bir baz etkisi oluştu. Bu temmuz, ağustosta ciddi bir yükseliş oldu. Bundan sonraki aylarda öyle bir artış beklemiyoruz doğrusu.”

BİR YIL SONRAKİ ENFLASYON TAHMİNİ

“Seneye bu vakitler kaç olur mesela enflasyon?” sorusuna Yılmaz’ın verdiği yanıt şöyle oldu:

“Tam bu vakitleri söyleyemem ama ortalama bir hesabımız var yüzde 33 olarak ve bu da gerçekleştirilebilir bir rakam diye düşünüyorum.”

DEPREMİN ETKİLERİ VE İSTİHDAM

Depremin etkilerine rağmen Türkiye’de istihdam artışının devam ettiğini kaydeden Yılmaz, enflasyonla mücadelenin kısa vadede istihdam politikalarına meydan okuduğunu ancak orta vadede düşen bir enflasyon ve artan öngörülebilirliğin istihdamı da kalıcı şekilde destekleyen bir politika olduğunu belirtti.

TÜRKİYE BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK

Türkiye’nin büyüme performansının devam edeceğini söyleyen Yılmaz, tüketimin daha dengeli hale geleceğini, yatırım, üretim, ihracatın finansman imkanlarıyla, destekleyici-düzenleyici çerçevelerle, teşvik politikalarıyla destekleneceğini ifade ederek şöyle devam etti:

“Bir taraftan enflasyonla mücadele edeceğiz ama bir taraftan da kalkınmakta, gelişmekte olan genç nüfusuna istihdam sağlamak durumunda olan bir ülke olarak bu politikalarımızı güçlü bir şekilde uygulayacağız. Örneğin YTAK kredilerimiz vardı bizim. Yeni dönemde güncellenmiş bir şekilde bunları devam ettireceğiz. İhracata her türlü desteği vermeye hazırız. Bu reeskont kredilerinde ciddi artışlar yapıldı. Dışarıdan temin ettiğimiz fonların bir kısmını yine Eximbank kanalıyla gerek ihracatın garantisinde gerek finansmanında kullandıracağız. Dolayısıyla ihracatçıya, döviz kazandırıcı faaliyetlere genel olarak her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Bir yandan da bu istihdam açısından mesleki eğitimi çok önemli görüyoruz. Son dönemlerde güçlendirilmiş birtakım politikalarımız var. Bunların da meyvelerini önümüzdeki dönemde daha fazla vereceğini düşünüyoruz. Mesleki eğitime daha ciddi bir şekilde eğileceğiz. Orta Vadeli Programda da kamu-özel işbirliğini öne çıkardık burada.”

YABANCI YATIRIMCI GİRİŞİ

Türkiye’ye yabancı kaynak girişinin ne durumda olduğu sorulan Yılmaz, son dönemde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile 51 milyar dolarlık bir paket anlaşmanın imzalandığını, söz konusu anlaşmanın çok önemli olduğunu işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

“Süreç başladı. BAE otoritelerinin hazine ile görüşmeleri var. Bu yıl bitmeden gerçekleşmesini bekliyoruz. Müzakereler son aşamalara geldi diye biliyorum. Bu işler kolay değil, bir sürü detay var. Yıl başından önce bu kaynakların Türkiye’ye geleceğini düşünüyorum. Finans akışı başlayacak. Son üç aya baktığımız zaman cari açığımız olduğu halde rezervlerin artmaya başladığını görüyoruz. Geçen hafta itibarıyla rezervlerde 22 milyar dolar net bir artış oldu. Son üç ayda gerçekleşti bu rakam. İşin özeti bu. Borsamıza belli bir akış başladı. Diğer kanallarla da yatırımcı ve finans ilgisinin arttığını görüyoruz.”

GELECEK DÖNEM DAHA ÇOK KAYNAK GİRİŞİ

Gelecek dönemde ülkeye daha fazla kaynak girişi olacağına vurgu yapan Yılmaz, “Cari açığımızı düşüreceğiz orta vadeli planda. Hem bunu çok daha rahat bir şekilde finanse edeceğiz. Bir taraftan da rezervlerimizi arttıracağız. Şu anda rezerv artışının devam ettiğini rahatlıkla ifade edebilirim. Yatırımcı güvenini gösteren CDS göstergesi var. Bu rakam 700’lere kadar çıkmıştı. Seçim sonrası 400’ün altına geldi. Yatırımcının ilgisini özetleyen bir rakam. Hiçbir zaman Türkiye o kadar riskli bir ülke olmadı bence ama maalesef öyle bir yüksek risk algısı oluşturuldu. Şu anda bu algı belli bir seviyeye geldi ama bu da yeterli değil. Önümüzdeki dönemlerde daha da aşağı gittiğini göreceğiz.” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz açıklamasında Türkiye’de yatırımlarla tasarruf arasında bir farkın olduğunu, tasarrufların yatırımlara yetmediğini söyledi. Yatırımları sürdürmeleri ancak bunu sağlıklı bir şekilde finanse etmeleri gerektiğini kaydeden Yılmaz devamında şöyle konuştu:

“Uzun vadeli fonlarla, doğudan yatırımlarla, sağlıklı finansal kaynaklarla yatırımları finanse etmeliyiz. Bir taraftan da rezerv biriktireceğiz. Türkiye, güven veren, yatırımcıya kazandıran bir ülke. Hem biz kazanacağız hem de ülkemize güvenip yatırım yapanlar kazanmış olacaklar.”

EMEKLİ MAAŞI DÜZENLEMESİ

Emekli maaşlarına ne zaman düzenleme yapılacağı ve bu konuda yapılan çalışmalara dair yöneltilen sorular üzerine Yılmaz, enflasyonun geniş kesimler üzerinde oluşturduğu olumsuz tahribatı gidermek üzere çok ciddi adımlar attıklarını, maaşlarda düzenlemelere gittiklerini hatırlattı.


Yılbaşı itibarıyla memurların maaşlarında enflasyon oranına göre bir artış olacağını, bu artışın memur emeklilerine de yansıyacağını söyleyen Yılmaz, “İşçi emeklileri, Bağ-Kur emeklileri ve asgari emekli aylığı alanlara ilişkin oransal artışlar ve enflasyon farkı olacak. 


Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla bu kesimlere dönük dengeleyici bir çalışmayı sürdürüyoruz. Çalışmayı yıl sonuna kadar tamamlayarak emeklimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Düşük alanları destekleyici mahiyette bir yaklaşımımız olacak.” şeklinde konuştu. 


Kıdem tazminatı düzenlemesi hakkındaki soru üzerine Yılmaz, “Şu anda bir çalışmamız yok. Sendikalarla oturup uzlaşmadan, anlaşmadan bir anlayış birliği oluşturmadan bu konularda hiçbir zaman bir adım atmadık, atmayacağız.” dedi.



    Yabancı sermaye Türkiye’ye geri dönüyor

     DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) Türkiye – Kanada İş Konseyi ve Türkiye – Togo İş Konseyi Üyesi, iş insanı Abide Gülel, Türkiye’nin, seçimlerden sonraki ekonomi politikasındaki radikal revizyonun, son yıllarda ülkeyi terk eden yabancı sermayenin geri dönmeye başlamasını sağladığını söyledi.


    Yabancı yatırımcıların genellikle Türk hisse senetlerine ve tahvillerine yöneldiğini belirten Abide Gülel, “Yurt dışı yatırımcılar Haziran ayının başından bu yana Türkiye hisse senedi piyasasına yaklaşık 1,4 milyar dolar yatırdı” dedi.


    Abide Gülel, yaptığı açıklamada, yabancı sermayenin Türkiye’ye yeniden dönüşüyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:

    “Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mayıs'taki genel seçimleri kazanmasının ardından ekonomi politikasındaki rotasını değiştirdi. Türkiye’ye gelmek isteyen bazı yabancı yatırımcılar bu durumu test etmeye başladı. 


     Merkez Bankası'nın faiz oranlarını piyasaların beklediğinden çok daha fazla artırmasının ardından yabancı yatırımcıların ilgisi hızlandı. Haziran ayının başından bu yana, sadece Türkiye hisse senedi piyasasına yaklaşık 1,4 milyar dolar geldi.


     Türkiye'nin yeni ekonomik planına sadık kalacağı yönündeki umutlar, Türk kuruluşlarına büyük ölçüde kapalı olarak görülen uluslararası tahvil piyasalarının kapılarını da açtı. Devlet bankası VakıfBank, 750 milyon dolarlık beş yıllık sürdürülebilir dolar tahvili anlaşması için 2,2 milyar dolarlık sipariş topladı.  Yapı Kredi, yüzde 9,4 getiriyle 500 milyon dolarlık beş yıllık sürdürülebilir dolar tahvili satarak, anlaşma için 1 milyar dolar sipariş aldı. 


     Bebek ürünleri satan bir firmanın halka arz edilen 70 milyon dolarlık hisselerinin önemli bir kısmını ana akım bir yabancı fon satın aldı.


     Birçok büyük Türk şirketinin de borç anlaşmaları yapmaya başladığının haberlerini alıyoruz. 


    Yeni fotoğraf; İngiltere, Avrupa, ABD ve Orta Doğu'dan gelen yatırımcıların, Türkiye'yi yeniden yatırım destinasyonu olarak tanımladığını gösteriyor. Son aylarda uluslararası yatırımcıların Türk sermaye piyasalarına olan ilgisinde gözle görülür olumlu bir değişim yaşanıyor.”


    Cumhurbaşkanı Erdoğan: OVP'den kesinlikle vazgeçmeyeceğiz

     Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ""(Orta Vadeli Program) Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Para, maliye ve gelirler politikalarının tüm araçlarını uygulayarak enflasyonu artıran yapısal unsurların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz." dedi.


    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Para, maliye ve gelirler politikalarının tüm araçlarını uygulayarak enflasyonu artıran yapısal unsurların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz." dedi.

    Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'ta bulunan Erdoğan, Türk-Amerikan İş Konseyince (TAİK) düzenlenen yemekte iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.

    Dünyada son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyonun doğal olarak Türkiye'nin de sorunu olduğunu söyleyen Erdoğan, bu kapsamda geçen hafta 3 yılın yol haritası mahiyetindeki Orta Vadeli Program'ı kamuoyuyla paylaştıklarını anımsattı.

    "Yüzde 4,5 oranında büyümeyi hedefliyoruz"

    Büyüme ve ticaretten fiyat istikrarı ve finansal istikrara, beşeri sermaye ve istihdamdan yeşil ve dijital dönüşüme, afet yönetiminden kamu maliyesi ile iş ve yatırım ortamına 7 temel alanda öncelikli reform adımlarını belirlediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

    "Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Para, maliye ve gelirler politikalarının tüm araçlarını uygulayarak, enflasyonu artıran yapısal unsurların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz. Temel odağımız, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı önceleyen politikalarımız sayesinde sürdürülebilir bir büyüme ikliminin tesisidir. Yüksek katma değerli özel sektör yatırımlarının öncülüğünde ortalama yüzde 4,5 oranında büyümeyi hedefliyoruz."

    Türkiye'nin satın alma gücüne göre dünyanın 11'inci, nominal olarak ise 17'nci büyük ekonomisi olduğunu bildiren Erdoğan, "2026 sonunda tarihimizde ilk kez 1,3 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklük ve 14 bin 850 dolara çıkan fert başına milli gelire ulaşacağız. 2026 yılında 300 milyar doları aşan ihracat ve 70 milyar doların üzerinde turizm gelirine ulaşacağız. Program döneminde 2,7 milyon istihdam artışı, yıllık ortalamada da 900 bin istihdam artışı hedefliyoruz." diye konuştu.

    Atılan adımlara bağlı olarak döviz kurunun dengeye kavuştuğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

    "Türkiye, siyasi istikrarı, eğitimli iş gücü, genç nüfusu, geniş iç pazarı ve bölgesel pazarlara erişimiyle, stratejik konumu ve modern lojistik altyapısıyla uluslararası yatırımcılar için güvenli liman olmayı sürdürüyor. Bölge ülkeleriyle tesis ettiğimiz yakın diyalog sayesinde bu konumumuzu daha da perçinliyoruz. Geçen ay Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne yaptığımız ziyarette toplam değeri 50 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladık.

    "NATO'nun en büyük 2'nci kara ordusuna sahip müttefikiyiz"

    Rusya-Ukrayna Savaşı'na çözüm arayışlarımızı ilk günden itibaren sürdürüyoruz. İsrail ve Yunanistan ile aramızdaki meseleleri hal yoluna koyma yönünde güçlü bir irade sergiledik. Bu ziyaretimizde her iki ülkenin başbakanıyla bir araya gelerek, gündemimizdeki konuları ele aldık. Mısır ile yeniden güçlenen diyaloğumuza büyük önem atfediyoruz. Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimizi önümüze çıkarılan engellere ve 60 yıldır maruz kaldığımız haksızlıklara rağmen halen koruyoruz."

    "NATO'nun en büyük 2'nci kara ordusuna sahip müttefikiyiz." diyen Erdoğan, "Türk dünyasıyla işbirliğimiz hamdolsun giderek güçleniyor. Afrika kıtasındaki mevcudiyetimiz kendini daha fazla hissettiriyor. Dış politikaya geniş bir perspektiften yaklaşarak ülkemizin stratejik konumunun sağladığı tüm avantajları en etkili şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Diyalog ve diplomasiye imkan tanındığında tüm ülkelerle ortak bir zeminde bulaşabileceğimize inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

    ABD ile çelik ve alüminyum sektöründeki ilave gümrük vergileri gibi tek taraflı uygulamalardan kaynaklanan sorunları aşmayı ümit ettiklerini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

    "Aynı şekilde savunma sanayisi alanındaki işbirliğimizin geliştirilmesinin önüne çıkarılan engellerin de bir an evvel ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Bölgesinin istikrar abidesi olan Türkiye'nin jeopolitik öneminin ve ekonomide sunduğu fırsatların buralarda tanıtılmasında sizlere de önemli görevler düşüyor. Türkiye-Amerika ilişkilerinin ilerletilmesi için özel sektörün, siz değerli iş dünyasının ve iş konseylerinin çabalarını her zaman takdirle karşılıyoruz. Bu alandaki gayretlerinizin artarak sürmesini temenni ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimizin yanı sıra büyükelçiliklerimizin, konsolosluklarımızın, ticaret müşavirliklerimizin ve devletimizin tüm kurumlarının sizlere her türlü desteği vermeye hazır olduğunu tekrar ifade ediyorum."

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, TAİK üyeleriyle bir araya geldiği yemek öncesi Türkevi önünde toplanan Ahıska Türkleri ile bir süre sohbet etti.

    Sohbet sırasında, Erdoğan'ı görmek için Philadelphia'dan geldiklerini, 3 çocuğu ve 9 torunu olduğunu anlatan bir kadın, "Geldiğiniz için teşekkür ederiz, çok dua ediyoruz size. Ayağınıza taş değmesin." dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunun üzerine kadına teşekkürlerini ileterek, "Bizlere dua edin." ifadesini kullandı.


    Sinan Oğan'dan ‘araba’ iddialarına yanıt: 9 milyona ve hatta 8 milyona satmaya hazırım

    Gazeteci Deniz Zeyrek, Sinan Oğan'ın seçimlerden sonra 12 milyon TL'lik otomobile binmeye başladığını iddia etti. İddiayı reddeden Oğan, "Eğer bu araç Deniz beyin dediği fiyatlardaysa hemen satabilirim. Hatta bırakın 12 milyonu, 10 milyona, hatta 9 milyona ve hatta 8 milyona satmaya hazırım" dedi.


    Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek veren Ata İttifakı adayı Sinan Oğan'ın arabasını seçimlerden sonra 12 milyon TL'lik otomobile binmeye başladığını öne sürdü.


    Ancak daha sonra konuya ilgili X sosyal medya platformu üzerinden açıklama yapan Zeyrek, özür dileyerek şunları yazdı:

     

    Sinan Oğan, bu sabah gönderdiği mesajda söz konusu otomobilin 2017 model ve 6 milyon lira değerinde olduğunu, seçimden önce sahip olduğu benzer fiyatta bir otomobilin yerine aldığını yazdı. 


    Yazıyı yazarken aracın 2023 model olduğunu varsayarak kontrol etmiştim. 2023 model (Mercedes S400 d 4matic) otomobilin 12 milyon olduğunu tespit edince de kaynağımın söylediği rakamı doğru kabul etmiştim. Fiyat konusundaki hatamı düzeltir, özür dilerim.


    Zeyrek'in paylaşımını alıntılayan Oğan, "Gazeteci Deniz Zeyrek bize sorup doğrulama gereği duymadan yaptığı yanlış haberi düzeltmek durumunda kaldı. Bindiğim 2. el araç meclisteki bir çok CHP milletvekilinin aracından daha eskidir. Eğer bu araç Deniz beyin dediği fiyatlardaysa hemen satabilirim.


     Hatta bırakın 12 milyonu, 10 milyona, hatta 9 milyona ve hatta 8 milyona satmaya hazırım. Aracın bozuk paçalarını değiştirme masraflarına rağmen pazarlık yapalım, aracı alayım diyen olursa daha aşağısına da satmaya hazırım. Ayrıca bu yanlış haber üzerinden bizi linçleyen siteler şimdi lütfen bu yanlışı düzeltsinler" dedi.

    Zeyrek ne demişti?

    Konuya bugünkü yazısında değinen Zeyrek, şunları yazmıştı:

     

    Sinan Oğan, Cumhur İttifakı'nın bir mensubu olarak iktidara gelmeyi başardı. Ancak 7 Mayıs'ta TRT ekranında sıraladığı vaatler konusunda sus pus oldu.

     

    Aynı zamanda hemşerim olan yakın bir arkadaşım, geçenlerde 'Biliyor musun Sinan Oğan seçimlerden sonra arabasını değiştirdi. 12 Milyon liralık bir Alman arabasına biniyor artık' dedi. Ben gayet normal karşıladım.

     

    Mensubu olduğu Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı göçmen konusunda yeniden 'mültecilere olan ev sahipliğine aynen devam edeceğiz' noktasına gelmesine Oğan ya itiraz edecekti ya susacaktı. Demek ki susmayı tercih etti.

     

    Arkadaşım şöyle bir detay verdi: 'Sordum, ‘Iğdırlı bir galericinin arabası' dedi.'



    Yaz geri geliyor! Sıcaklıklar 40 dereceyi bulacak

     Meteoroloji'den alınan son bilgilere göre serin hava hafta sonu yağışlar Türkiye'yi terk ediyor. Bazı illerimizde hava sıcaklıkları 40 dereceye dayanacak

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: 


    Ülkemizin kuzey ve doğu kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, öğleden sonra Doğu Akdeniz Toroslar Mevkii, Osmaniye, İskenderun Körfezi, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Erzurum, Kars ve Ardahan çevreleri ile Iğdır'ın güney, Sivas, Ağrı ve Van'ın doğu ilçelerinin yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.


    HAVA SICAKLIĞI: Hava sıcaklıkların ülkemiz genelinde artarak mevsim normallerinin 2 ila 6 derece üzerinde seyretmesi bekleniyor.


    RÜZGAR: Genellikle kuzeyli, Doğu Akdeniz kıyıları ile yurdun doğusunda güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor.


    Meteoroloji Genel Müdürlüğü hava durumuna dair güncel tahminlerini yayınladı. Yayınlanan verilere göre yurtta yer yer kendini gösteren yağışlı hava bir süreliğine mola verecek, ülkede hava sıcaklıkları yükselecek.


    Tahminlere göre cumartesi günü yurtta güney şehirlerimizde sıcak hava hakim olacak. Mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi beklenen sıcaklıklar, Ege Bölgesi’nin güneyinde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 40 dereceye yaklaşacak.


    Eskişehir'de 4 firari FETÖ'cü yakalandı

    Eskişehir'de kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 FETÖ mensubu, emniyet güçlerince yakalandı.


    Eskişehir'de haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firari hükümlüsü yakalandı.


    İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Eskişehir'de haklarında FETÖ üyeliğinden verilen mahkumiyet kararı dolayısıyla aranan R.A, S.E, H.Ö. ile A.K'nin kentte olduklarını belirledi.

    Türkiye'de BAE’nin hisse alacağı ilk şirket o oldu!

    Türkiye üç yıl içinde 51 milyar dolarlık yatırım yapmayı taahhüt eden Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'nin Türkiye’de hisse alacağı ilk şirket belli oldu. Türkiye'de bir enerji şirketine ortak olmak üzere görüşmelerini sürdürüyor.


    Türkiye'de üç yıl içinde 51 milyar dolarlık yatırım yapmayı taahhüt eden Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Türkiye'de bir enerji şirketine ortak olmak üzere görüşmelerini sürdürüyor.


    Bloomberg’den Kerim Karakaya, Patrick Sykes ve Aslı Kandemir’in konuya yakın kaynaklara dayandırdığı habere göre, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli yenilenebilir enerji üreticisi Masdar, Fiba Yenilenebilir Enerji'den hisse alımı için görüşüyor.


    Anlaşmanın nihayete ermesi durumunda Türkiye ve BAE arasındaki 51 milyar dolarlık yatırım anlaşması kapsamında ilk satın alma-birleşme gerçekleşmiş olacak.


    Fiba konuya ilişkin yorum yapmadı. Masdar piyasa spekülasyonu hakkında yorum yapmadığını bildirdi.


    Fiba Yenilenebilir Enerji, web sitesinde yer alan bilgiye göre 14 tesiste 553 megavatlık kurulu gücü ile Türkiye'deki en büyük beş rüzgar enerjisi üreticisi arasında bulunuyor.


    Fiba Yenilenebilir Enerji'nin Aralık 2021'de son bulan döneme ilişkin bilançosuna göre şirketin toplam aktifleri, dönemin ortalama 13,33 dolar/TL kuru üzerinden 1,31 milyar dolar seviyesinde olmuştu.

    81 ilde 'Aile Çalıştayı' düzenlenecek

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 81 ilde "Aile Çalıştayı" düzenleyecek. Bakan Göktaş, çalıştaylarla ilgili, "Aile ve toplum alanında hizmet sunan her kesim ile bir araya gelerek vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunmayı amaçlıyoruz" dedi.


    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, çalıştaylar, 81 il müdürlüğü koordinasyonunda, üniversiteler, akademisyenler sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşlarının katılımıyla gerçekleştirilecek.

    Çalıştaylarda, "Aile, Eşitlik ve Adalet", "Aile, Sosyal Kalkınma ve Refah", "Aile, Hayat Boyu Gelişim ve Öğrenme", "Aile, Çevre ve İklim", "Aile, Teknoloji ve Dijitalleşme", "Aile Odaklı Sosyal Hizmetler" konuları ele alınacak.

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, çalıştaylarla ilgili, "Aile ve toplum alanında hizmet sunan her kesim ile bir araya gelerek vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunmayı amaçlıyoruz." değerlendirmesini yaptı.

    Ailenin her şeyden önce geldiğini aktaran Göktaş, bu çerçevede aileyi merkeze alan vizyonu Türkiye'de tanımlayacaklarını kaydetti.

    Bakan Göktaş, BAE Devlet Bakanı Buhumaid ile görüştü

     Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Bakanı Hessa Buhumaid ile video konferans aracılığıyla bir görüşme gerçekleştirdi.


    Bakan Göktaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:


    “Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Bakanı Sayın Hessa Buhumaid ile video konferans aracılığıyla verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Ülkelerimiz arası ilişkilerin sosyal politikalar alanında geliştirilmesine yönelik kıymetli çabaları için kendilerine teşekkür ediyorum.”

    Yoldan geçen başörtülü kadınlara alçakça saldıran kadın hakkında yeni gelişme

     İstanbul'un Esenyurt ilçesinde sokaktan geçen başörtülü kadınlara alçakça saldıran şüpheli kadın gözaltına alındı.



    İstanbul Esenyurt'ta, yoldan geçen başörtülü kadınlara saldıran bir kadın, polis ekiplerinin incelemesi sonucunda yakalanarak gözaltına alındı.


    İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA: AKLİ DENGESİ YERİNDE DEĞİL

    İstanbul Valiliği, Esenyurt ilçesinde insanlara saldıran kadının akli dengesinin yerinde olmadığını açıklayarak gözaltına alındığını belirtti.


    Valilikten yapılan açıklamada “13.09.2023 tarihi saat 14.20 sıralarında Esenyurt ilçesi Mehterçeşme Mahallesi’nde bir kadının etraftaki insanlara saldırması olayıyla ilgili olarak yapılan çalışmada, olayı gerçekleştirdiği ve akli dengesi yerinde olmadığı belirlenen S.J. isimli kadın Esenyurt ilçesinde gözaltına alınmıştır. Olayla ilgili adli süreç başlatılmıştır.” ifadelerine yer verildi.


    NE OLMUŞTU?


    Alınan bilgiye göre, polis ekiplerince ilçedeki bir kadının yoldan geçen başörtülü kişilere saldırdığı belirlendi.


    Yoldan geçen başka bir başörtülü kadını da kovaladığı anlaşılan şüpheli, caddedeki araçlara da tekme attı.


    İhbar üzerine olay yerinde incelemelerde bulunan polis, zanlının kimliğini belirledi. Şüpheli kadın gözaltına alınıp emniyete götürülürken polisin olaya ilişkin çalışması sürüyor.

    Erdoğan’dan G20 dönüşü mesajlar: Hindistan’dan Avrupa’ya koridor Türkiye’den geçmeli

    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi’nde imzalanan Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru için “Türkiyesiz bir koridor olmaz.


    Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda” dedi. G20 dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:


    ABD’DE MARKALARLA GÖRÜŞME YAPACAĞIM


    Bildiğiniz üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısı için gidiyoruz. Hem o toplantıda vereceğimiz mesajlar hem de zirve marjında yapacağımız ikili temaslarla ilgili yoğun bir çalışma içindeyiz. Amerika seyahatinde ülkemizde yatırımları olan birçok markayla bir araya geleceğiz. 


    Bunlarla doğrudan görüşmelerimiz olacak ve bütün her yıl geleneksel hale getirilen Türk-Amerikan İş Konseyi’nin malum bir yemeği olur. Öyle zannediyorum ki bu defa da yine bu yemeği düzenlemek suretiyle bir heyecan, bir coşku işadamlarına verecekler kanaatindeyim.


     Fakat ben hepsinden öte özellikle bu markalarla ikili görüşmeyi çok önemsiyorum. Bunların zaten Türkiye’de çok ciddi yatırımları da var. Onlarla yapacağımız görüşmelerin neticeleri, bizlere çok daha önemli bazı gelişmelerin kaydedildiğini gösterir.


    DENİZ ÜSTÜNE GÜNEŞ SANTRALI


    Örneğin bir firmanın deniz üzerinde güneş santralı kurma gibi hedefleri vardı. Türkiye’deki ortağıyla beraber bu adımı atma niyetini ortaya koydular. Fakat bu hamle henüz yapılmış değil. Bunun yanında GES’le ilgili gelişmeler var, güneş enerjisinde atılan bazı adımlar var. Bunları çok çok önemsiyoruz. Rüzgâr ve güneş enerjisinde atılacak bu adımların yanında nükleer enerjide de Akkuyu ile attığımız adım var. Sinop’u da Sayın Putin ile konuştuk. Bir de bu seyahatte 3’üncü bir santralın kurulması hususunda Güney Kore Cumhurbaşkanı’yla da bir görüşme yaptık. Ve bütün bu adımlarla birlikte enerjide sıkıntımız kalmayacak.  


    HİNDİSTAN - ORTADOĞU AVRUPA KORİDORU


    (Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomi Koridoru) Türkiyesiz bir koridor olmaz. Doğudan batıya Trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda. Biz jeostratejik konumumuz itibarı ile dünyadaki bütün koridorlarla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz.


     Kuşak ve yol girişimi konusunda Çin mesafe aldı, devam ediyor. Biliyorsunuz bizim de Çin’in attığı bu adıma yönelik aldığımız mesafe var. Yani Marmaray’a varıncaya kadar hepsi o projenin, planın içinde. 


    Biz diplomasiyi kazan-kazan ilkesi çerçevesinde yürütüyoruz ve bu alternatif güzergâhlardan ne ölçüde yararlanabiliriz, ne kazanabiliriz bunun çalışmasını yapıyoruz. Ülkeler ticari yol ve güzergâhlarla, etki alanlarını da geliştirme gayretindeler.


    TÜRKİYE’DEN GEÇMEK DURUMUNDA


    Biz şunu diyoruz, Türkiyesiz bir koridor olmaz. Türkiye, önemli bir üretim ve ticaret üssü. Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda.


     Bu süreçte bizim çok önemsediğimiz bir adım ise Körfez’in bizimle beraber attığı adım. Irak, Katar, Abu Dabi üzerinden, Türkiye üzerinden Avrupa’ya giden bir yoldan, bir koridordan bahsediyoruz. 


    Bu konuda özellikle Muhammed Bin Zayed çok daha kararlı bir telkinde bulundu, ‘Bu işi uzatmayalım, 60 günde görüşmeleri arkadaşlarımız bitirsinler ve hemen temelleri atalım, yola koyulalım’ dedi. Yani bu işin heyecanını bu denli duyuyorlar ve biz de gerek Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’a, gerek Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu’na gerekli talimatları verdim. Bu rakam öyle ufak rakam değil. Ama Birleşik Arap Emirlikleri bu işe çok hazır, Katar çok hazır. Bizler de buna çok çok hazırız. Bu adımı inşallah bu şekilde atmış olacağız.” 


    Erdoğan'dan enflasyon açıklaması: Çok net bir yol haritamız var

     Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek Suudi Arabistan gerekse Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptığı görüşmeler sonucunun iyi geçtiğini duyurarak resmen umudumuzun körfezden gelecek sıcak paraya kaldığının mesajını verdi. Erdoğan enflasyon için yeniden tarih vererek sabır istedi.


    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için gittiği Hindistan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyon ile mücadeleye yönelik değerlendirmelerde bulundu.

    Gelecek sene bu vakitlerde çok net bir şekilde enflasyonun kalıcı bir şekilde düştüğünü inşallah göreceğiz diyen Erdoğan, "Çok net bir yol haritamız var." dedi.


    Erdoğan, "Yurt dışından Türkiye’ye kredi akışı da inşallah başlıyor. Gerek Suudi Arabistan ile yaptığımız buradaki görüşme, gerek Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptığımız görüşmelerle çok çok verimli geçti. 


    İnşallah yaptığımız anlaşmaların karşılığı Türkiye'ye çok ciddi manada hem yatırımları çekecek hem de nakit girişini de inşallah artıracak." dedi.


    Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan maddeler;


    Ekonomimizin sağladığımız destekleyici adımlar ve özel sektörün dinamizmi ile ortaya koyduğu gelişim tüm ülkeler gibi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yatırımcıların da ilgisini çekiyor.


    Rüzgar ve güneş enerjisinde atılacak bu adımların yanında nükleer enerjide de Akkuyu ile attığımız adım var. Sinop'u da Sayın Putin ile konuştuk.


    Türkiye’nin küresel enerji merkezi olması ile mümkün. Özellikle önümüzdeki süreçte Türkiye’de kurulacak fiziki doğalgaz üssü gibi atacağımız somut adımlarla küresel doğalgaz fiyatı Türkiye’de belirlenecek.


    Petrolde Suudi Arabistan ve Rusya fiyatlarla şöyle bir oynadı. Fiyatlarla oynamanın neticesinde dünya ne yaptı? Tek başına 'Ben verdim kararı oldu'yla olmaz. Beraber olacak.


    Çalışmalarımızın olumlu sonuçlarını almaya başladık. Vatandaşımızı hak ettiği kalıcı ve sürdürülebilir refah artışına ulaştıracaktır.


    Biz şunu diyoruz, Türkiyesiz bir koridor olmaz. Türkiye, önemli bir üretim ve ticaret üssü. Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda.


    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları;


    SORU: Uluslararası diplomasi alanında son dönemde yürüttüğünüz etkin politik adımlarının bir yenisine de G20’de şahit olduk. G20 sonuç bildirgesinde Türkiye ile ilgili bir bölüm vardı. Türkiye’nin çabalarına vurgu yapıldı. Önümüzdeki günlerde Birleşmiş Milletler zirvesi de var. Afrika ülkelerinin de gözü kulağı Türkiye’de. Tahıl koridorunun geleceğini nasıl görüyorsunuz?


    Pazartesi günü Soçi’ye yapmış olduğumuz ziyarette, Sayın Putin ile bu konuları enine boyuna ele aldık. Sayın Putin, Batı’nın kendisine verdiği sözleri tutmadığını söyledi.


     İlk etapta 1 milyon ton tahılı göndereceğinden bahsetti. Biz de özellikle bugün Lavrov ile yaptığımız görüşmede, 1 milyon ton tahılı, fakir Afrika ülkelerine Katar-Türkiye-Rusya olarak göndermeyi planladık. Yapmayı düşündüğümüz bu ihracatı, tekrar gözden geçirmek suretiyle adımlarımızı atacağız. 


    Daha önce 33 milyon ton malum tahıl sevkiyatı yapılmıştı. Yeniden bu miktarı arttırmak suretiyle en az gelişmiş Afrika ülkelerini rahatlatalım teklifinde bulunduk. Lavrov da “Bunu Başkan ile gözden geçirelim” dedi. Ben tekrar Sayın Putin ile bu konuyu telefonda görüşeceğim, bu miktarı artırmak suretiyle en az gelişmiş Afrika ülkelerini rahatlatmakta fayda var.




    Erdoğan: AB ülkeleri 50 yıldır bizi oyalıyor

     Erdoğan, "Bizi 50 yıldır AB üyesi ülkeler hep oyalamıştır, bugün de oyalıyorlar. Oyalasalar da oyalamasalar da Türkiye Türkiye'dir, biz yolumuza devam ederiz" dedi.


    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan’da düzenlenen 18. G20 Liderler Zirvesi ardından açıklamalarda bulundu.

    “Bu seneki temamız tek dünya tek aile tek gelecek oldu” diyen Erdoğan, “Çevre sorunlarını istişare ettik. İklim değişikliği biyolojik çeşitlilik özellikle de bunun kaybı, gezegen krizi etkisini daha fazla hissettiriyor. Orman yangınlarından sel felaketlerine kadar geniş bir yelpazede bunun yıkıcı sonuçlarını zaten görüyoruz. Dünyamızın ortak geleceğini etkileyen bu meselelerde elimizi taşın altına koyuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “DENİZLERİMİZ MÜLTECİ MEZARLIĞI DEĞİL”

    Mülteci sorununa değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

    “İnancımız, kültürümüz ne olursa olsun hepimiz 8 milyarlık bir ailenin ferdiyiz. Açlıktan çocukların öldüğü, denizlerimizin hızla devasa bir mülteci mezarlığına dönüştüğü, savaşlar dolayısıyla milyonların evlerini terk ettiği, insan hayatının değersizleştiği bir dünyada hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz. Yerinden edilenlerin ülkelerine dönüşü sağlanmalı. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz.”

    Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin 50 yıldır Türkiye’yi oyaladığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Avrupa Birliği (AB) meselesini tabi ki görüştük. Charles Michel'in bu konuda tek başına karar verme yetkisi yok. AB ülkeleri bizi bu konuda 50 yıl oyalamıştır. Hala da oylamaya devam ediyor. Sonuç olarak Türkiye olarak biz yolumuza devam ederiz."

    Dünya 5'ten büyüktür. Burada sadece Amerika, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa olsun istemiyoruz. 5 tane üyenin iki dudağının arasına dünyayı sıkıştırmayalım.”