BAE, Türkiye'nin Sudan'daki krizi çözme çabalarını memnuniyetle karşıladığını duyurdu

 Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Türkiye'nin Sudan'daki krize çözüm bulmaya yönelik diplomatik çabalarını memnuniyetle karşıladığını ve bu konuda Ankara ile işbirliği ve koordinasyon yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

BAE Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Türkiye'nin Sudan'daki krize çözüm bulmaya yönelik çabalarından övgüyle söz edildi.

Türkiye'nin Sudan'daki krize çözüm bulmaya yönelik diplomatik çabalarını memnuniyetle karşıladığı belirtilen açıklamada, "Bu çabalar, Türkiye'nin bölgede barış ve istikrarı destekleme, ülkeler arasında ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunma konusundaki derin kararlılığını yansıtmaktadır." ifadelerine yer verildi.

BAE'nin Sudan'daki çatışmayı sona erdirmek ve krize kapsamlı bir çözüm bulmak için Türkiye'nin çabaları ve tüm diplomatik çabalar çerçevesinde işbirliği ve koordinasyona hazır olduğu ifade edildi.



Balıkesir'de patlayıcı madde üretilen fabrikada patlama

Balıkesir'in Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen fabrikada patlama meydana geldi. Patlamada 12 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi yaralandı. TRT Haber'e konuşan Vali İsmail Ustaoğlu, patlamanın teknik bir nedenden dolayı meydana geldiğini, herhangi bir sabotaj ihtimalinin bulunmadığını söyledi.

Özlem Gürses gözaltına alındı

 Gazeteci Özlem Gürses, sosyal medya kanalında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hakkında kullandığı sözler dolayısıyla "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan hakkında resen başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, Gürses'in YouTube'da "TV OZ" kanalındaki yayınında kullandığı "Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş." sözleriyle TSK hakkında terör örgütü benzetmesi yaptığı belirtildi.

Gürses'in bu sözleriyle TSK'yı işkence ve katliamlarda bulunan terör örgütleriyle birlikte hareket eden işgalci bir kurum olarak nitelediği vurgulanan açıklamada, şüpheli hakkında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan resen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

Açıklamada, Gürses'in soruşturma kapsamında gözaltına alındığı bildirildi.



Asgari ücret toplantısı sona erdi

 Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun, 2025'te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki üçüncü toplantısı sona erdi. Bakan Işıkhan, "Hem çalışanlarımızın refahını artırarak enflasyona ezdirmeyecek hem de işverenlerimizin rekabet gücünü koruyacağız" açıklamasında bulundu.

Kadın Taksici Elif Akdağ: 'Neden Olmasın?'

 Kadıköy'de taksi şoförlüğü yapan Elif Akdağ, kadınların bu mesleği yapabileceğine inandığını vurguladı.


Kadıköy'de yaşayan Elif Akdağ taksi şoförlüğü yaparak geçimini sağlıyor. "Neden olmasın? İsterseniz siz de yapabilirsiniz." diyen Akdağ, kadınların kendilerine inanmaları ve güvenmeleri gerektiğini ifade etti.


Kadıköy'de 2 aydır taksi şoförlüğü yapan Elif Akdağ, mesleğe servis şoförlüğünden başladığını söyledi. Bu meslekte kendisine gelen olumlu tepkilerden dolayı işini severek yaptığını belirten Akdağ, 'Neden olmasın' mottosuyla yola çıkarak sosyal medyada da kadınların da taksicilik yapabileceğini göstermek istediğini ifade etti. Zaman zaman zorluklarla da karşılaşan Akdağ, bu zorlukların da mesleğin cilvesi olduğunu söyledi.


"Kendimizi güvende hissediyoruz"2 ay süre içerisinde yaşadıklarını anlatan Elif Akdağ, "Daha önce servis şoförlüğü ile mesleğe başladım. Ortalama 13 yıllık bir şoförlüğüm var. 


Bu mesleğe önce maddi sebeplerden dolayı başlamıştım ama bu işe başladıktan sonra özellikle kadınlar tarafından 'kendimizi güvende hissediyoruz' gibi olumlu tepkiler geldi. Bunun yanı sıra erkekler de aynı şeyleri söylediler. 


Bu yüzden ben bu taksicilik konusunda kadınların da kendilerini bu alanda göstermesini istediğim için, kendi çapımda sosyal medyada da olmak üzere taksiciliği kadınların da yapabileceğini anlatmak için, onların da benimle beraber bu yolda yürümelerini istediğim için böyle yola çıktım" dedi.


"Yaptığım işi seviyorum"Karşılaştığı zorlukları da anlatan Elif Akdağ, "Kadıköy'de çalışıyorum. Burada özellikle gece saatlerinde çıkan kişilerle beraber yaşadığım sıkıntılar oluyor. Bunlardan en büyüğü araçta uyumak, uyandıramıyorsunuz.


 Onun yanı sıra para vermek istemiyorlar. Bu tarz şeylerle karşılaşıyorsunuz. Ama bu da mesleğin cilvesi olsun diyorum. Çünkü ben yaptığım işi seviyorum. Her meslekte zorluk var. Yolda yürürken bile yaşadığınız sıkıntılar var. 


Özellikle kadın olarak bunu çok yaşıyoruz. Özellikle mekanlardan çıkan kadınlar için burada durmaya, onları karşılamaya gayret ediyorum. Bunların da çözümleri kendi içimizde oluyor. Çok sıkıntı yaşarsak bir karakol merkezine gitmeyi tercih ediyorum. Onun dışında dediğim gibi her meslekte zorluklar vardır" şeklinde konuştu.

"Neden olmasın, siz de isterseniz siz de yapabilirsiniz"Elif Akdağ kadınların sadece kendilerine inanmaları ve güvenmeleri gerektiğini söyleyerek, "Benim şu anda sloganım "Neden olmasın?" Ben 4 yaşındaki oğlumu bırakıp geldim. ve ben bütün kadınlarımıza "Neden olmasın? Siz de isterseniz siz de yapabilirsiniz." diyorum. 


Bu mesleği yapan birkaç ablam daha varmış. Kendilerini henüz tanımadım, tanışmak isterim. İstediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Kendinize inanın, kendi tercihlerinize güvenin" ifadelerini kullandı.


Türkiye ve BAE anlaştı! İmzalar atıldı

  İstanbul Finans Merkezi ile Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) uluslararası finans merkezi Abu Dhabi Global Market arasında önemli bir işbirliği anlaşmasına imza atıldı. Yapılan önemli anlaşma, kamu ve özel sektör bankaları, varlık yönetim şirketleri, aracı kurum, sigorta ve profesyonel hizmet şirketleri ile Türk ve uluslararası finans kuruluşlarını bir araya getiriyor.


İstanbul Finans Merkezi (İFM) ile Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) uluslararası finans merkezi Abu Dhabi Global Market (ADGB) arasında işbirliği anlaşması imzalandı.

İFM'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin finansal rekabet gücünü uluslararası alanda artırmak, finansal piyasalar ile ürün ve hizmetlerin gelişmesine ve derinleşmesine katkıda bulunmak, uluslararası finans ve sermaye piyasalarına entegrasyonu güçlendirmek amacıyla yola çıkan Merkez, önemli bir anlaşmaya daha imza attı.

Anlaşma detayları

ADGB ile İFM arasında yapılan işbirliği anlaşması, kamu ve özel sektör bankaları, varlık yönetim şirketleri, aracı kurum, sigorta ve profesyonel hizmet şirketleri ile Türk ve uluslararası finans kuruluşlarını bir araya getiriyor.

Anlaşma kapsamında ADGB ile İFM, araştırma, geliştirme, eğitim, bilgi paylaşımı ve teknolojik gelişmeler konusunda karşılıklı işbirliği içinde olurken, ortak çıkarlar doğrultusunda tanıtım ve uluslararası kalkınma için çeşitli toplantı, konferans, seminer ve diğer tanıtım etkinliklerinin hazırlanmasında birbirlerini destekleyecek.

Türkiye ile BAE iş dünyası temsilcilerinin de her iki ülkede düzenlenecek ilgili etkinliklere katılımı sağlanacak. Her iki taraf için kapasite geliştirme alanında teknik yardım, bilgi transferi, beceri ve politika geliştirme konularında işbirlikleri hayata geçirilecek.

Taraflar, yeşil ve sürdürülebilir finans ile çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG), yeşil tahviller, kurumsal sosyal sorumluluk, sürdürülebilir ve sorumlu yatırımlar gibi çeşitli alanlarda da uzmanlık alışverişi yoluyla bu alanları destekleyecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Finans Merkezi Genel Müdürü Ahmet İhsan Erdem, imzalanan anlaşmanın, İFM'nin bölgedeki etkisini giderek artırdığının göstergesi olduğunu ifade etti.

Erdem, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Abu Dhabi Global Market, Abu Dabi Emirliği'ni küresel bir finans merkezi olarak tanıtmak, ekonomisini geliştirmek ve finansal yatırımlar için cazip ortam haline getirmek için kurulmuş bir finansal serbest bölge, dünya finans merkezlerinin de işbirliği içinde olduğu küresel bir pazar görevi yapıyor. İFM olarak Abu Dhabi Global Market ile imzaladığımız işbirliği anlaşmasının, iki merkezin yakın geleceğini daha da güçlü kılacağına inanıyoruz. Anlaşmayla her türlü bilgi birikimi, tecrübe, teknolojik yenilikler ve uygulamalara yönelik gelişmeleri karşılıklı olarak paylaşma imkanımız olacak. Bu anlaşma vesilesiyle aynı zamanda finans merkezleri, içinde yer alan kurumların da birbirleriyle paylaşımlar yapabildiği, koordineli şekilde çalışılabilecek bir ekosistemi de oluşturacak."


Sahte hesap açanlar dikkat: Hapis cezası alabilirsiniz!

 Sahte Facebook hesabı açan bir kişiye, ''verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme'' suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası verilmişti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, hapis cezasını onadı.




Yargıtay 12. Ceza Dairesi, başkasının fotoğrafı ve bilgileriyle profil oluşturarak sahte sosyal medya hesabı açan kişinin aldığı 2 yıl 1 ay hapis cezasını onadı.

Daire'nin verdiği karara göre; Antalya'da yaşayan bir kişi, başkasına ait fotoğraf, ad, soyad ve telefon numarasını kullanarak sahte bir Facebook hesabı açtı. Adına açılan hesabı gören vatandaş, ilgilinin belirlenerek cezalandırılması adına Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

2 YIL HAPİS CEZASI

Kimliği belirlenen şahıs, "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan Alanya 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme, yargılama esnasında müştekinin şikayetinden vazgeçmesi sebebi ile davanın düşmesine karar verdi fakat  kararın istinaf incelemesini gerçekleştiren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararını ortadan kaldırarak sanığa 2 yıl 1 ay hapis cezası verilmesine karar verdi.

Temyiz üzerine dosyada inceleme yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesi, "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan sanığa verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasını onadı.

Dairenin kararında, toplanan deliller çerçevesinde sanığın üzerine atılı suçu işlediğinden bahsedilerek, istinaf mahkemesi tarafından sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının hukuka uygun olduğu belirtildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sudan ile BAE için Türkiye devreye girebilir

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için de Türkiye’nin devreye girebileceğini, Sudan’da sulh ve istikrarın sağlanması, toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması ile ülkenin dış müdahalelerin alanı haline gelmemesinin Türkiye için temel esaslar olduğunu belirtti.

Gazze'ye savaşmaya gitmek için yola çıkan kişi 14 ay sonra ailesine kavuştu

 Suriye'de 14 ay boyunca tutuklu kalan ve işkencelere maruz kalan Engin Arslan, ailesine kavuştu. Anne Sultan Arslan, gözyaşları içinde oğlunun elini bırakmazken, Engin Arslan yaşadıklarını anlattı.

Bakan Şimşek: Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri'nin en büyük, bize göre beşinci ticaret ortağı oldu

 Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, "Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri'nin en büyük, bize göre beşinci ticaret ortağı oldu" açıklamasında bulundu ve bu performansta altının önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Isparta'da askeri helikopter düştü: Biri tuğgeneral, 6 asker hayatını kaybetti

 Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Isparta'da eğitim uçuşu yapan UH-1 tipi askeri helikopterin düştüğünü, 6 askerin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Hakan Fidan: Suriyeliler artık ülkelerine geri dönebilir

 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan düzenlediği basın toplantısında "Ülkelerini terk etmek durumunda olan milyonlarca Suriyeli artık ülkelerine geri dönebilirler" ifadelerini kullandı.

Emine Erdoğan'dan 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü mesajı

Emine Erdoğan, "Yürekten inanıyorum ki Türkiye Yüzyılında da üstlendikleri öncü rol ile kadınlar, yarınlarımızı inşa etmeye devam edecekler." ifadesini kullandı.



Emine Erdoğan, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kadınların sadece bir ulusun değil, insanlığın kaderini değiştiren gücün de temsilcisi olduğunu belirtti.

Her dönem toplumun vicdan ve aklının simgesi olan kadınların, siyasi hayata yön vererek geleceğin de öncüsü olduklarını dile getiren Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Seçme ve seçilme hakkı, Anadolu'nun cesur ve onurlu kadınlarının tarih boyunca yazdığı eşsiz destanın taçlanmasıdır. Kutlu olsun! Yürekten inanıyorum ki Türkiye Yüzyılında da üstlendikleri öncü rol ile kadınlar, yarınlarımızı inşa etmeye devam edecekler."

Narin Güran Cinayetinde Yeni Ses Kaydı

Dıyarbakır’da korkunç şekilde öldürülen Narin Güran’ın cansız bedenini dere kenarına gömdüğünü kabul eden Nevzat Bahtiyar, Güran ailesinin kendisine suçu üstlenmesi için baskı yaptığını söylemişti. Bahtiyar’ın savcılığa sunduğu ses kaydı sonrasında 2'si 'şüpheli' sıfatı ile olmak üzere 6 kişinin ifadesi alındı. Alınan ifadeler, Narin’in dosyasına da girdi. Ses kaydında, Güran ailesinin Hasan K. aracılığıyla Nevzat Bahtiyar’ın eşine ulaşarak suçu üstlenmesi için teklifte bulunduğu yer aldı.

Belediye başkan yardımcısına makamında saldırı

 İzmir'in Menderes ilçesi Belediyesi Başkan Yardımcısı Rüzgar Sönmez, makam odasında darp edildi. Sönmez'in tek gözünde yüzde 80 görme kaybı oluşurken, olaya ilgili şüpheli gözaltına alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geçmişi reddetmek yerine, tarihi bir bütün olarak kucaklıyoruz

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Başkaları gibi devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatıp geçmişi reddetmek yerine tarihi bir bütün olarak kucaklıyor, maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya gayret ediyoruz".

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde, Engelsiz Türkiye Programı'nda konuştu.

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

Engelsiz Türkiye programı vesilesiyle sizlerle bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. 81 ilimizdeki milyonlarca engelliyi temsil eden programımızı teşrif eden tüm kardeşlerimize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. Sözlerimin hemen başında ülkemizin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engelli kardeşlerimizin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü şimdiden tebrik ediyor, kendileriyle birlikte aileleri ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Burada bulunan engelli kardeşlerimin şahsında varlıklarıyla ülkemize değer katan, azim ve kararlılıklarıyla hepimize örnek olan tüm engelli vatandaşlarımıza sevgilerimi, muhabbetlerimi iletiyorum.

Malumunuz, Birleşmiş Milletler öncülüğünde tüm dünyada kabul görmüş 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engellilerin sorunlarıyla ilgili farkındalığın artmasına, engelli insanların hayatlarını kolaylaştıracak yeni adımlar atılmasına vesile teşkil ediyor. Engelli kardeşlerimizin sorunlarının çözümü noktasında en önemli husus, bu konuyu her fırsatta gündeme taşımak suretiyle toplumsal hassasiyetin gerilemesine izin vermemektir. Şurası bir gerçek ki, engelli kardeşlerimizle ilgili ne kadar farkındalık oluşturabilir, mesuliyet duygusunu ne kadar yaygınlaştırabilirsek bu süreçte o kadar fazla yol alabiliriz, o derece başarılı olabiliriz. Bu bakımdan siyasi, sivil toplum ve hükümet olarak sosyal aktivitelerle, kültürel projelerle toplumsal bilinci artıran kampanyalarla hep beraber engelli kardeşlerimizin gündemine sahip çıkmamız, bu yönde atılan adımlara iştirak etmemiz, samimi destek vermemiz gerekiyor.

22 yıldır Türkiye'de değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapan AK Parti, toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmek için öncü, örnek ve sürdürülebilir politikalar oluşturmaya devam ediyor. Partimizin düzenlediği bu programın da engelli kardeşlerimizin hayatlarını daha da kolaylaştırma ve toplumla bütünleşmelerini sağlama çabalarımıza katkı sunacağına inanıyorum. Bu anlamlı programı tertipleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığı'mıza teşekkür ediyor, Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum. 

"Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir"

Gölgesinde yaşamaktan bahtiyarlık duyduğumuz medeniyet çınarımızın kökleri yüzlerce yıl ötesine uzanıyor. Merkezine insanı ve insanlık değerlerini alan bu medeniyetle biz farklı coğrafyalara iyiliği, adaleti, şefkati ve merhameti taşıdık. "İnsan insanın kurdudur" yerine "İnsan insanın yurdudur" dedik ve insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla hareket ettik. Bugün gönül coğrafyamızda hangi evi ziyaret etseniz orada mutlaka Türkiye'ye dua eden, bu millete selam gönderen, bizleri ve ecdadı hayırla yad eden insanlarla karşılaşırsınız. Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir tespitinin kuru bir hamaset değil güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de yurt dışı seyahatlerimizde defalarca şahitlik ettik.  Bu elbette ki parayla, güçle, zorla elde edilebilecek bir paye değildir.

Kalplerin kilidini açmak, iyiliğe giden yolu bulmak ve tertemiz bir mazinin taşıyıcısı olmak, inanınız ki her millete nasip olacak bir onur değildir. Türkiye adına, Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesi adına Türkiye Yüzyılı'nın inşası adına çok büyük bir kazanımdır, önemli bir referanstır. Bakınız burada ecdadın engelli konusuna nasıl yaklaştığını sizlere kısaca hatırlatmak istiyorum. Selçuklu döneminde sultanlar Darüşşifa kurumlarıyla, Ahi teşkilatı orta sandıklarıyla, vakıflarımız hankah ve şifahanelerle engellilerin ve hastaların daima yanında olmuştur. Engelliler askeri ve idari görevlere getirilmiş, titizlikle himaye edilmiş, sosyal hayata katılımları teşvik edilmiştir. Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı'da engellilere dönük hizmet ve faaliyetler devletin siyasi yapısında önemli bir yer tutmuştur. Müsahiplik yani padişah müşavirliği dahil engellilerin Osmanlı Devleti'nin farklı kademelerinde önemli vazifeler üstlendiği çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçektir.

Hırka-i Saadet Dairesi'nde görev alan Darülhuffaz gibi kurumlarla yetişip hafızlık yapan farklı din hizmetlerinde bulunan nice engellinin hayatın her alanında güçlü bir şekilde var olduğunu biliyoruz. Ecdat, vakıflar, eğitim ve sağlık kurumları, imarehanelerle engellilerin toplumsal hayattaki varlığına şahit oluyoruz. Vakıflar, eğitim ve sağlık kurumları, imarehanelerle engellilerin topluma kazandırılmasına müthiş bir hassasiyet göstermiştir. Ülkemizde kimi marjinal çevrelerin bitmeyen bir kinle, özellikle hedef aldığı Sultan II. Abdülhamid Han, 1889'da açtırdığı bir mekteple işitme ve konuşma engelli kişilerin çağın üzerinde bir eğitim almalarını sağlamıştır. Bu okulun öğrencileri at arabalarının ve diğer araçların kendilerini fark etmeleri için kırmızı renkli bir kıyafet giyerlerdi. Sultan Abdülhamid Han bu öğrencilere özel bir ihtimam gösterirdi. Bir gün dönemin maarif vekaletini bu talebeler için bir talimatname hazırlamış ve mahalli idarelere göndermiştir. Bu talimatnamede kırmızı renkli elbise giyen öğrencilere dikkat etmeyen tüm arabacılar amirleri tarafından uyarılmaları, gerekirse cezai işleme tabi tutulmaları emredilmiştir. Yine o günlerde işitme ve görme engelli okul talebeleri Abdülhamid Han'a bir mektup yazarak kendilerine yönelik hizmetlerden ötürü sultana şükranlarını ifade etmişlerdir. 

"Vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz"

İşte biz böyle bir geçmişten, böyle bir devlet geleneğinden, hamdolsun böyle erdemli ve kapsamlı bir sosyal politika tecrübesinden geliyoruz. Açık söylüyorum, bundan da iftihar etmemiz, gururlanmamız gerekiyor. Başkaları gibi devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatıp geçmişi reddetmek yerine tarihi bir bütün olarak kucaklıyor, maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya gayret ediyoruz. Ecdattan miras kalan ne kadar değer, ne kadar uygulama varsa hepsini muhafaza etmenin, daha ileri seviyelere taşımanın çabasındayız. Sosyal adaleti güçlendirmeyi, eşitsizliği gidermeyi hedefleyen, kuşatıcı, insan odaklı yaklaşımlarımızın gerisinde işte bu tasavvur bulunuyor. Biz her zaman şunu savunduk; bugün de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi millettir. 85 milyonun tamamıdır. Köken, inanç, mezhep, meşrep ayırmaksızın milletimizin tüm fertleri devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. Tek parti faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi makbul olan ve olmayan vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz.


"O kara günler artık geride kalmıştır"

Sırf inancından, başörtüsünden, sakalından dolayı insanların kamusal hayatın dışına atıldığı o kara günler artık geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nde hangi sebeple olursa olsun kimse dışlanamaz, ikinci sınıf vatandaş olarak görülemez, sosyal, siyasal ve iktisadi noktada kesinlikle geri görülemez. Bunların en başında da engelli vatandaşlarımız yer almaktadır. Biz engelli vatandaşlarımızla güçlüyüz ve 21. yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma hedefine giden yolda engellilerimizle kol kalayız, omuz omuzayız. Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz. 2002 yılından beri aile ve sosyal hizmetler sahası bu konuda titizlikle eğildiğimiz alanların başında geldi.

"Engellilerin haklarına ilişkin sözleşmeyi imzalayan ilk ülkelerden biri olduk"

Bir yandan toplumun temeli olan aile kurumunu güçlendirmeye çalıştık; diğer yandan yaşlılarımızın bakıma muhtaç ve engelli kardeşlerimizin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmasını sağladık. Engelli kardeşlerimize dönük hizmetleri lütfedilen, bahşeden üstenci bir tarzda değil, geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdik. 2005 yılında çıkardığımız ve temel politikamızı ortaya koyduğumuz engelliler hakkındaki kanun bunun en açık göstergelerinden biridir. 2008'de Birleşmiş Milletler engellilerin haklarına ilişkin sözleşmeyi imzalayan ilk ülkelerden biri olduk. Engellilerin hak ve hizmetlere doğrudan ulaşabilmeleri adına erişilebilirlik ilkesini kendimize rehber edindik. Bu kapsamda kamu kullanımına açık binaların kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanların toplu ulaşım araçlarıyla bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hale getirdik.

Engellilerimizin yoğun şekilde kullandıkları 3 bin 500'ün üzerinde bina, açık alan ve toplu taşıma aracına erişilebilirlik belgesi verdik. 2020 yılı erişilebilirlik yılı ilan ederek bu alandaki çalışmalarımıza daha da hız kazandırdık. Birazdan çalışmalarıyla erişilebilirlik ödüllerine layık görülen isimlere ödüllerini takdim edeceğiz. Tabi biliyorsunuz, erişilebilirlik yalnızca fiziki yapılarla sınırlı değil. Teknolojinin tüm unsurlarıyla hayatımızı hem de doğrudan etkilediği bugünlerde çoğu ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanıyor. Buradan bir müjdeyi tüm engellilerimizle paylaşmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin dijital temelli hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini inşallah yakın zamanda yayınlayacağız. Genelgemiz tüm engelli kardeşlerimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum. 



İstanbul'daki saldırıda 1 polis yaralandı

İstanbul'da ihbar üzerine bir adrese operasyon düzenleyen polis ekiplerine ateş açıldı. Vücuduna kurşun isabet eden 1 polis memuru yaralandı.


Esenyurt Asayiş Büro Amirliğine bağlı ekipler, hakkında "cinsel istismar" suçundan arama kararı bulunan şüpheli M.Ö'yü gözaltına almak üzere Yenikent Mahallesi 670. Sokak'taki ikametine gitti.

Şüpheli M.Ö'nün kapıdaki ekiplere silahla ateş açması sonucu karın bölgesine mermi isabet eden polis memuru N.Y. yaralandı.

İhbar üzerine olay yerine sağlık ve özel harekat ekipleri sevk edildi.

Yaralı polis, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Özel harekat ekiplerinin müdahalesiyle şüpheli M.Ö. etkisiz hale getirildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden açıklama yapıldı

İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, özel harekat ekiplerince, M.Ö'nün yakalanması için belirtilen adrese operasyon düzenlendiği belirtildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Özel harekat unsurlarınca adrese girildiği esnada, İ.S.Y. (14) isimli erkek çocuğunun kafasına şüpheli tarafından ateş edilerek çocuk yaralanmış, ardından şüpheli kendi kafasına da ateş ederek intihara teşebbüs etmiş, görevlilerce durum kontrol altına alınarak şüpheli ile erkek çocuğunun hastaneye intikali sağlanmış, hayati tehlikelerinin devam ettiği anlaşılmıştır. M.Ö'nün kayıtları incelendiğinde, ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde kaydının olduğu tespit edilmiş, adreste yapılan aramada ruhsatsız tabanca ile kurusıkı tabanca ele geçirilmiştir. Konu ile ilgili yürütülen tahkikat devam etmektedir."


Erdoğan artık 3'üncü sırada...

 Area Araştırma’nın "Kasım Ayı Türkiye Siyasi Gündem Araştırması"nın sonuçları açıklandı. Anket sonuçlarına katılımcıların siyasi liderlere yönelik düşünceleriyle ilgili verdikleri yanıtların oranları damgasını vurdu.