CHP Genel Başkanı Özgür Özel: İmamoğlu Olmazsa Yavaş Aday







 Türkiye muhalefet lideri ve Cumhuriyet Halk Partisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ülkenin krizlerine çözüm olarak erken seçim yapılmasına olan bağlılığını dile getirdi.

Gözaltındaki İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aday olmaması durumunda partisinin Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı göstereceğini söyledi.

2 Kasım’da erken seçim yapılmasını umduğunu, ancak “(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti) 2026 baharında seçim yapmayı tercih ederlerse bunun da uygun olacağını” sözlerine ekledi.

Pazartesi günü bir televizyon röportajında ​​Özel, partisinin seçimleri kazanacağını ve 47 yıl muhalefette kaldıktan sonra iktidara geri döneceğini belirtti. Bundan şüphesi olmadığını ve 31 Mart 2024 yerel seçimlerindeki ezici zaferinden bu yana yapılan tüm kamuoyu yoklamalarının bunu doğruladığını söyledi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Meclis Açılışının Boykot Edilmesi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin, Erdoğan’ın (Çarşamba) konuşma yapacağı yeni parlamento yılının açılış oturumunu boykot etme kararını ele aldı.

Partisinin, geçen yılki yerel seçimlerin ardından Türkiye’de lider parti haline gelmesinin ardından bir “siyasi normalleşme” süreci başlattığını söyledi.

Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) de dahil olmak üzere tüm partileri ziyaret ettiğini, AK Parti’nin de kendisine karşılık vererek Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) ziyaret ettiğini belirten Özel, “Ancak bu süreç, millet iradesine yönelik darbe girişiminin fitilinin ateşlenmesi ve İstanbul Belediye Başkanı adayımız olan cumhurbaşkanımızın 19 Mart’ta tutuklanmasıyla sona erdi.” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Geçen yıl yaptığımız gibi, parlamento yılının açılış oturumunda Cumhurbaşkanı’nı karşılamış veya oturup dinlemiş olsaydık, bize yaptıklarını kabul ettiğimiz açıkça görülürdü. Partimize ve parlamento çatısı altında ifadesini bulan milli iradeye darbe girişiminde bulunmuştu.” diye ekledi.

“ABD Başkanı Donald Trump’ın onayı ve desteğiyle bize, gelecekteki iktidar partisine ve bir sonraki cumhurbaşkanına (İmamoğlu) karşı darbe planlayanlarla yan yana durmayacağız.

İstanbul’daki bölge müdürlüğümüze, oraya atanan kayyumun göreve getirilmesi için 5.000 polis gönderenleri dinlemeyeceğiz.”

“İstanbul Belediyesi ve partimiz bünyesindeki diğer belediyelerdeki yolsuzluklardan bahsediyorlar ve henüz iddianame hazırlamadılar.

İddianame hazırlarlarsa, planladıkları şeyin aslı ortaya çıkacak ve partimize karşı siyasi amaçlı soruşturmalar yürütmek üzere görevlendirilen savcılar çetesi çökecektir.”

İmamoğlu’nun masumiyetine olan güvenini vurgulayan Özil, tutuklanmasının “sadece Erdoğan’ı yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeneceği için” olduğunu söyledi.

“23 Mart’ta sembolik ön seçimler yaptık ve İmamoğlu 15,5 milyon oy aldı. Bu, seçmenlerin iradesinin ve onu Türkiye’nin cumhurbaşkanı olarak görme arzusunun bir göstergesidir.” diye ekledi.

Erdoğan’ı Yeneceğiz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun tutukluluk koşullarına değinerek, “Şimdi bu oyları kazanan cumhurbaşkanı adayımızı Silivri’de 12 metrekarelik bir koğuşta, hakkında iddianame hazırlanmadan tutuyorlar ve çok sayıda başka davadan yargılanıyor.

Sayın Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı iken de gözaltına alınmıştı. Polis şafak vakti evine geldi mi? Hayır. Tutuklanacağı cezaevi özel olarak hazırlanmıştı ve cezasını çekeceği kişi bile biliniyordu.” dedi.

İmamoğlu evinde gözaltına alınırken, hakkında hiçbir suçlama olmadan tutuklanırken ve mahkûmiyet kararı olmadan hapse atılırken, “30 bin kişi beni ziyarete geldi” diye övündü.

Özel, “Tek suçumuz seçimlerde Erdoğan’ı yenmek. İmamoğlu aday olamazsa Mansur Yavaş aday olacak, onun için de ön seçim yapacağız” dedi.

Bu arada, İstanbul’daki bir mahkeme Pazartesi günü, Meclis Başkan Yardımcısı ve Kürt yanlısı Halkların Demokrasi ve Eşitlik Partisi (HDP) üyesi Süreyya Önder’in geçen Mayıs ayında İstanbul’da düzenlenen cenaze töreninde Özil’e saldıran Selçuk Tencioğlu hakkında bir yıl ertelenmiş hapis cezası verdi.

Savcı, sanığın herhangi bir ciddi yaralanma yaşamamasına rağmen “kamu görevi yapan bir kişiye kasten zarar verme” suçundan iki ila dört buçuk yıl arasında hapis cezası talep etti.

İddianamede, soruşturmalar sonucunda sanığın herhangi bir suç veya terör örgütüyle bağlantısı olmadığı belirtildi.

Soruşturma sırasında sanık, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i gördüğünde ani hareket ettiğini belirtti. Soruşturmada, sanığın saldırıyı planladığı, cenaze töreninin yapıldığı İstanbul Taksim Meydanı’ndaki Atatürk Kültür Merkezi önünde iki buçuk saat beklediği ve ardından Özel’e saldırıda bulunduğu ortaya çıktı.



Türkiyede Sigara ile Mücadele: Kars’taki Klinik Başarı Hikâyeleriyle Öne Çıkıyor

 



Türkiyede Sigara ile Mücadele: Kafkas Üniversitesi Kars Tıp Fakültesi Sigara Bırakma Kliniği Uzmanı Prof. Dr. Tegen Acar, Türkiye’de 15 yaş üstü her 4 erkekten 1’inin ve her 4 kadından 1’inin sigara içtiğini bildirdi.

Türkiye’de Sigara Kullanım Oranları

Dr. Acar, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan sigarayla mücadele programı sayesinde sigara içme oranlarının düşmesini beklediğini de sözlerine ekledi.

Türkiyede Sigara ile Mücadele: Sigara, Türkiye’deki en önemli sağlık ve bağımlılık sorunlarından biri olup, üniversitenin Kars Kafkas Sağlık, Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde önleme çalışmaları yürütülmektedir.

Sigarayı bırakma başvurusunda bulunanların bağımlılık düzeylerini belirlemek için Fagerström Nikotin Bağımlılığı Değerlendirme Testi uygulanmakta ve test sonuçlarına göre kişiye özel tedavi programları oluşturulmaktadır.

Fagerström Testi ile Kişiye Özel Tedavi

Kafkas Üniversitesi Kars Tıp Fakültesi Sigara Bırakma Kliniği Uzmanı Prof. Dr. Tegen Acar, Türkiye’de 15 yaş üstü erkeklerin yarısının ve kadınların dörtte birinin sigara içtiğini bildirdi. Dr. Acar, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan sigarayla mücadele programı sayesinde sigara içme oranlarının düşmesini beklediğini de sözlerine ekledi.

Sigara, Türkiye’deki en önemli sağlık ve bağımlılık sorunlarından biri olup, üniversitenin Kars Kafkas Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde önleme çalışmaları yürütülmektedir.

Türkiyede Sigara ile Mücadele: Sigarayı bırakmak isteyenlerin bağımlılık düzeyini belirlemek için Fagerström Nikotin Bağımlılığı Değerlendirme Testi uygulanmakta ve test sonuçlarına göre kişiye özel tedavi programları tasarlanmaktadır.

Prof. Acar, kliniğin sigarayı bırakmak isteyenlere gerekli desteği sağladığını ve Sağlık Bakanlığı’nın ücretsiz ilaç sağladığını belirtti. Konuşmasında şunları söyledi:

Türkiyede Sigara ile Mücadele: Sağlık Bakanlığı’nın sigarayla mücadele programı kapsamında ülke genelinde yaklaşık 560 sigara bırakma kliniği bulunmaktadır. Bireyler, randevu almak veya bulundukları bölgedeki en yakın sigara bırakma kliniğini bulmak için doğrudan ‘Allo 171’ yardım hattını arayabilir.

Ayrıca bu hat üzerinden randevu da talep edebilirler. Sigara bırakma hizmetlerine ‘Allo 171’i arayarak telefonla da ulaşılabilir.

Hastaların Düzenli Takibi

Bu profesyonel destek, bireylerin sağlık durumlarının kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve profesyonel bir bırakma sürecinden geçmelerine yardımcı olması sayesinde sigarayı bırakma sürecini çok daha kolay hale getirebilir.

Bu klinikler bu amaçla mevcut olduğundan, profesyonel yardım almanızı şiddetle tavsiye ederim.

Gerekli tüm testleri yapıyor ve sigarayı bırakma sürecini başlatıyoruz. Gerekirse Sağlık Bakanlığı ücretsiz ilaç sağlıyor.

Türkiyede Sigara ile Mücadele: Hastalarımızı bir yıl boyunca periyodik olarak takip ediyoruz ve bu, yüz yüze, telefonla veya bazı durumlarda tele-tıp yoluyla yapılabiliyor.

Türkiye’de 15 yaş üstü erkeklerin yarısının ve kadınların dörtte birinin sigara içtiğini belirten Dr. Acar, “Ülkemizde sigara içme oranları maalesef arttı, ancak yeni sigara karşıtı programlar sayesinde önümüzdeki birkaç yıl içinde bu oranların düşmesini umuyoruz.

Sigarayı bırakmak isteyen kişilerin sayısının artması ve destek için kliniklere getirilmesi, çocuklar ve gençler üzerinde önemli bir olumlu etki yaratacaktır,” dedi.

62 yaşındaki Namık Kemal Tekle ve eşi Nura, Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki sigara bırakma kliniğine başvurarak bağımlılıklarından başarıyla kurtuldu. 45 yıldır günde yaklaşık üç paket sigara içen Takal, “Bırakmaya hiç niyetim yoktu,” dedi.

“Sağlık sorunlarım var; kalp rahatsızlığım ve kalbimde stent var ama bırakmak istemiyordum. Ama oğullarımın ve eşimin teşvikiyle buraya geldim.

Türkiyede Sigara ile Mücadele: Dr. Tegen ile tanıştıktan sonra bırakmaya karar verdim. Eskiden günde üç paket sigara içerdim. İki oğlum da sigara içiyor; onlar da benim örneğimi izleyip sigaraya başladılar. Eşim de benim yüzümden sigaraya başladı.

Bir araya geldik, destek gördük ve bıraktık. Şimdi oğullarımızın da bırakmasına yardımcı olmak için çok çalışıyoruz.”

Arkadaşlarının örneğini izleyerek sigaraya başlayan Özlem Ekiz, “25 yıl sigara içtim ve iki yıl önce bıraktım. Arkadaşlarımın etkisiyle sigaraya başladım.

Birkaç kez bırakmayı denedim ve sonunda başardım. Geçmişte üç ay, bir hafta, on gün bıraktım ama çok şükür iki yıldır tek bir sigara bile içmedim.

Bıraktıktan sonra kendimi mutlu, sağlıklı ve enerjik hissediyorum. Gençleri, özellikle öğrencileri sigarayı bırakmaları için ikna etmeye ve yönlendirmeye çalışıyorum.” dedi.

Türkiye-BAE İlişkilerinde Yeni Dönem: Turizm ve Yatırımlar Masada





 Türkiye-BAE İlişkilerinde Yeni Dönem: İstanbul Turizm Fuarı kapsamında düzenlenecek olan “Dubai Pazarı Oturumu”, 25 Eylül 2025 tarihinde turizm sektörünün önemli temsilcilerini bir araya getirecek.

14:20 – 15:00 saatleri arasında yapılacak oturumda, Türkiye ve Dubai arasındaki turizm iş birlikleri, pazar fırsatları ve sektörün geleceğine dair stratejiler ele alınacak.

Moderatör: • Mehmet Gürkaynak

• Emirates Türkiye, Romanya, Bulgaristan Ülke Müdürü

• Konuşmacılar: • Bader Ali Habib

• Dubai Ekonomi ve Turizm Bakanlığı Yakın Pazarlar Direktörü

• Saeed Abdulwahid Khamis R. Saqer Al Muhairi • Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye Cumhuriyeti

• Egor Plakhov

• Emirates Havayolu Ticari Operasyonlar Kıdemli Bölge Müdürü Oturumda, Dubai’nin Türkiye için yükselen turizm pazarı olarak taşıdığı önem vurgulanacak.

Konuşmacılar, iki ülke arasındaki turizm potansiyelini artırmaya yönelik fırsatları değerlendirirken, uçuş ağlarının geliştirilmesi, tanıtım stratejileri ve turizm çeşitliliği konularında önemli bilgiler paylaşacak. İstanbul Turizm Fuarı kapsamında düzenlenecek bu özel oturum, sektör profesyonelleri için hem Dubai hem de Türkiye’nin turizmdeki güçlü yönlerini yakından tanıma fırsatı sunacak.

Türkiye-BAE İlişkilerinde Yeni Dönem: BAE Devlet Başkanı ve Türk mevkidaşı işbirliği anlaşmalarının değişimine tanıklık etti

Türkiye-BAE İlişkilerinde Yeni Dönem: Çarşamba günü, BAE Cumhurbaşkanı Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BAE ve Türkiye arasında çeşitli alanlarda iş birliğini genişletmeyi ve ilişkilerini daha da geliştirmeyi amaçlayan çeşitli anlaşma ve mutabakat zaptlarının teatisine tanıklık etti.

Bu, Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan’ın Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaretin bir parçasıydı.

İki taraf arasında teati edilen anlaşma ve mutabakat zaptları şunları içeriyordu:

Gizli Bilgilerin Karşılıklı Korunması Anlaşması.

İki ülke arasında ortak konsolosluk komitesi kurulmasına ilişkin mutabakat zaptı.

Gıda ve Tarım Sektörüne Yatırıma İlişkin Mutabakat Zaptı.

İlaç Endüstrisine Yatırım İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı.

Turizm ve Konaklama Sektörüne Yatırıma İlişkin Mutabakat Zaptı.

Sanayi Sektörüne Yatırım İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı.

Kutup Bölgelerinde Araştırma Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı.

Türkiye-BAE İlişkilerinde Yeni Dönem: Türkiye’nin başkenti Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen törende, BAE tarafında Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı Dr. Sultan bin Ahmed El Cabir, Yatırım Bakanı Muhammed Hasan El Süveydi, Savunma İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Mubarek El Mazruey ve Devlet Bakanı Halife Şahin El Marar tarafından mutabakat zaptı ve anlaşmalar teati edildi.

Türkiye tarafında ise Savunma Bakanı Yaşar Güler, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finansman Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır tarafından mutabakat zaptı ve anlaşmalar teati edildi.

Türkiyede erken seçime işaret eden işaretler

 


Türkiyede erken seçime işaret eden işaretler: Türkiye’de erken seçim olasılığına dair spekülasyonlar artıyor. Özellikle 15 Eylül’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hakkında “mutlak geçersizlik” kararı verilmesi hâlinde, muhalefette oluşacak olası liderlik boşluğu hükümet tarafından seçim çağrısı yapmak için kullanılabilir.


CHP seçimlerinin “mutlak geçersizliği”ne ilişkin 15 Eylül duruşması yaklaşırken, Ankara’daki siyasi çevrelerde tartışmalar yoğunlaştı.


Belediye başkanlarına karşı yasal işlemlerle partiyi zayıflatmaya çalışan hükümet, tüm kamuoyu yoklamalarının da gösterdiği gibi, yükselişini durdurmada başarısız oldu.


Türkiyede erken seçime işaret eden işaretler: Siyasi çevreler, hükümetin muhalefet liderliğindeki olası istikrarsızlıktan faydalanarak, herhangi bir mutlak geçersizlik kararını erken seçim yapmak için kullanabileceğini düşünüyor.


Türkiyede erken seçime işaret eden işaretler: 38. Parti Kongresi ve İstanbul Kongresi’nin iptali için açılan davalar bu süreçte kritik bir nokta olarak değerlendiriliyor.


15 Eylül’de “kesin hükümsüzlük” kararı çıkarsa, Özgür Özel’i parti genel başkanlığına seçen kongre hükümsüz sayılacak ve Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki önceki yönetim geri dönecek.


Erken seçim hazırlığına işaret eden göstergeler arasında şunlar yer alıyor:


Türkiyede erken seçime işaret eden işaretler: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli tarafından başlatılan “Terörsüz Türkiye” sloganını benimsemesi; savunma sanayiine yapılan yatırımların artırılması; Merkez Bankası’nın rezerv biriktirmesi; Hazine’nin 622 milyar liralık borçlanması; ve hükümetin “Güçlü Türkiye” sloganına odaklanmaya geri dönmesi.


Erken seçimlerin yapılabilmesi için 360 milletvekilinin onayının gerekli olduğu da belirtilmelidir. Bu karar kabul edilirse, Erdoğan üçüncü dönem için aday olabilecek. Cumhur İttifakı’nın şu anda parlamentoda 319 sandalyesi bulunuyor.


CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” Mitingi Sinop’ta On Binleri Buluşturdu

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 51’incisi Sinop’ta yapıldı.


İskele Meydanı’nda saat 19.00’da başlayan buluşmaya on binlerce kişi katıldı.

Türkiyede erken seçime işaret eden işaretler: Miting öncesinde emekliler, erken seçim çağrısı yaptı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise kürsüde yaptığı konuşmada, Sinop’taki ekonomik gerilemeye dikkat çekti. Özel, CHP’nin iktidara gelmesi durumunda “Denizcilik Bakanlığı” kuracaklarını ve öğrencilere eğitim desteği sağlayarak yoksullukla mücadele edeceklerini vurguladı.


İmamoğlu’ndan Sinop’a Mesaj

Mitingde, tutuklu CHP Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’den gönderdiği mektup Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya tarafından okundu.


Türkiyede erken seçime işaret eden işaretler: İmamoğlu mesajında, beş aydır Silivri Cezaevi’nde tutuklu olduğunu ve hakkında başlatılan soruşturmadan bu yana yaklaşık 11 ay geçmesine rağmen iddianame hazırlanmadığını hatırlattı.


İmamoğlu, “Hakkımda henüz resmî bir suçlama bile yokken tutuklu bulunuyorum. Tutuksuz yargılansam yapacağım tek şey, görevimin başına dönmek ve milletimin arasında olmaktır” dedi.


Siyasi nedenlerle tutuklandığını savunan İmamoğlu, “Hizmet etmeme ve halkla buluşmama tahammülleri yok. Çünkü ben görevimi yaptıkça gerçekler ortaya çıkıyor, ben konuştukça kurdukları kumpaslar boşa düşüyor” ifadelerini kullandı.


“Seçim adı altında tiyatro oynanıyor; bazı zalimler koltuklarına ömür boyu yapışıyor”

“Haksız yere cezaevinde tutulmak, yargılama yapılmadan cezalandırılmak anlamına gelir. Bu durum, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için kabul edilemez; hele ki halkın oylarıyla seçilmiş, milli iradenin temsilcisi olan yöneticiler için asla kabul edilemez.


Savcıların ve mahkemelerin sürece dâhil edilmesi kimseyi yanıltmasın; yaşananlar hukuki değil, tamamen siyasidir. Benim ve belediye başkanı arkadaşlarımın tutukluluğu, iktidarın kendi varlığını koruma kaygısının ürünüdür.


Amaç açıktır: Muhalefeti işlevsiz bırakmak, seçimleri kendi lehlerine çevirmek ve iktidarlarını sürdürmek. Tarihe bakın; muhaliflerini hapse atan, hukuk ve demokrasiyi yok sayan yönetimler hep aynı yolu izledi.


Bu ülkelerde sahte seçimler düzenlenir, iktidardakiler zorbalıkla koltuklarını korur. Sonuç ise bellidir: Halk mutsuzdur, halk umutsuzdur.”