Ticker

6/recent/ticker-posts

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni sistem milletten güvenoyu aldı

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığı Konferans Salonu'nda Sayıştay'ın 161. Kuruluş Yıldönümü Programı'nda konuştu. 


14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerini değerlendiren Erdoğan, "14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin halktan güvenoyu almasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmasına son vermiştir. " söz konusu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Sayıştay'ın 161. kuruluş yıl dönümünün devletimize, milletimize ve Cumhurbaşkanlığımıza hayırlı olmasını diliyorum. Sayıştay Başkanımıza bizleri böylesine anlamlı bir programla buluşturduğu için teşekkür ediyorum.

Sayıştayımız kuruluşundan bu yana devlet organları arasında müstesna bir yere sahiptir. Çıkardığımız kanunlarla bu konumu daha da güçlendirdik. Kamu kaynaklarını kullanan her kurumu Sayıştay'ın denetimine aldık.

Ülkemizin finansal istikrarına katkı sağlamak amacıyla gelir ve giderlerin kontrolünde Sayıştay'ın yeri doldurulamaz. 85 milyon insanın hakkını koruyorsunuz.

   Ulusumuzun tüm üyelerinin vergilendirmesini kontrol ediyorsunuz. Önemli sorumluluklar alıyorsunuz. Bu kuyumcu titizliği ile yapılması gereken bir iştir.

Sayıştay üyelerinin devlete karşı sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirdiklerinden şüphem yok. 29 Ekim'de cumhuriyetin 100. yılını kutlayacağız. Tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakıp büyük bir coşkuyla kutlayacağız.

   Cumhuriyetin ilk 100 yılını geride bırakırken yeni ufuklara yelken açıyoruz. Türkiye Asrı, milletimizin asırlık emellerini gerçekleştirme ve daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz.

Milletimiz bu yönde ilk adımı 14 Mayıs'ta attı. 28 Mayıs'ta Türkiye asrını kucakladığını ortaya koydu. Bu seçimin en büyük kazananı Türk demokrasisi olmuştur.

Milletime geleceğine sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Her bir kardeşimizin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Sorumluluk bilinciyle hareket ederiz. 21 yıldır milletin emanetine nasıl sadakatle sahip çıktıksa gölge düşürmeyeceğiz. Müreffeh bir ülkeden ayrılmadan huzur bulamayacağız.

Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950'den beri güçler arası rekabet yaşanıyor. Tarihimize baktığımızda bunun birçok örneğini görüyoruz. Menderes'ten Özal'a herkes bu acı gerçekle yüzleşti. Adımları engellendi.

Kendilerini milliyetten üstün görenler, hukukun kendisine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullanacaklardır. Ne yazık ki Türkiye bu süreçte altın yıllarını kaybetti. 10 milyar dolarlık faturalarla karşı karşıya kaldı. Aynı dönemde Türk demokrasisi rekabet etmeye başladığı ülkelerin gerisinde kalmıştır.

   Anayasanın suiistimali nedeniyle aylarca bürokrat ataması yapamadığımız zamanlar oldu. 6 Şubat depremleriyle önemini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projelerimiz yarım kaldı. 15 Temmuz kanlı darbe girişimine maruz kaldık.

Hukuk ve demokrasi zemininde kalarak tüm bu girişimleri bertaraf ettik. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak çalışmalara imza attık.

Yorum Gönder

0 Yorumlar