Ticker

6/recent/ticker-posts

"Kız Kulesi: Efsaneler ve Tarih Arasındaki İstanbul'un İncisi"

 İstanbul'un büyüleyici mücevherleri arasında, Asya ve Avrupa kıtasının iki yakası arasında var olan ve şehrin onlarla paylaştığı önemli bir dönüm noktası olan Kız Kulesi parlıyor.



Kule, dünyanın her yerinden ziyaretçi taşıyan gemileri ve tekneleri kendine çekiyor ve denizin derinliklerinden dalan ve yüzeyine yerleşen büyüleyici bir inci gibi görünüyor.

İstanbul'un Anadolu yakasında, Üsküdar ilçesi sahilinin yaklaşık 200 metre açıklarında bulunan Kız Kulesi, şehrin en etkileyici simge yapılarından biridir. Bizans ve Osmanlı dönemlerinin hikayelerini anlatan kule, her iki dönemin mimari tarzlarını harmanlıyor.

Tarihsel kayıtlar, kulenin Roma döneminde küçük bir ahşap ada üzerine kurulduğunu ve daha sonra Bizans döneminde küçük bir mal limanına dönüştürüldüğünü göstermektedir.

  Osmanlı döneminde 1453 yılında İstanbul'un fethi sırasında gözetleme kulesi olarak kullanılan kule, 1509 yılında meydana gelen ve büyük bir kısmının yıkılmasıyla sonuçlanan bir depreme kadar bu konumunu korumuştur.

Kule restore edildikten sonra 1829 yılına kadar deniz feneri olarak kullanılmış, daha sonra hastalar için karantina merkezine dönüştürülmüştür. 1832 yılında Sultan II. Mahmud kuleyi restore ettirerek depreme karşı önlem olarak etrafına çelik payanda eklemiştir.

Kulenin zengin tarihinin yanı sıra, bir padişahın kızını on sekizinci yaş gününde yılan ısırığı sonucu öleceğini öngören bir rüya vaadinden korumak için kızını kuleye gönderdiğine dair bir efsane de vardır. Efsaneye göre, prenses kendisine ayrılan meyve sepetine gizlice girdikten sonra bir yılan tarafından ısırıldı.

Güzel Kız Kulesi, etrafında çok sayıda martı uçuşan tepesini çevreleyen harika bir balkon ile karakterize olduğu için birçok ziyaretçiyi cezbeder. Kule, 23 metre yüksekliğindeki 6 kattan oluşuyor ve içerideki restoran ve kafelere giden sarmal bir merdivenle birbirine bağlanıyor.

Ziyaretçiler, 10 dakikalık kısa bir yolculukla kuleye tekneyle ulaşabilirler. İstedikleri kadar kalabilirler ve sonra aynı yoldan geri dönebilirler.

Geçtiğimiz Mayıs ayında kule, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından iki yıl süren restorasyonun ardından şenlikli bir atmosferde yeniden açıldı.

Kulenin karşısındaki sahilde, insanların kuleyi uzaktan seyretmekten keyif aldığı bir grup restoran ve kafe faaliyet göstermektedir.

Kule geceleri yanar ve yüzlerce yıldır tekneler ve gemiler için bir dönüm noktası olan ilginç bir turistik cazibe merkezi haline gelir.



Yorum Gönder

0 Yorumlar