Fransız yargısının Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a bir zulm yaşandı

 Son yıllarda, uluslararası arenada Orta Doğu’daki siyasi ve insani krizlere, özellikle Suriye’ye yönelik ülkelerin ve örgütlerin tutumlarında önemli gelişmeler yaşandı

Bu gelişmeler arasında, Fransız yargısının kararları önemli bir yer tutmakta olup, bu kararların adaleti ve nesnelliği konusunda birçok soru ortaya çıkmıştır.

Siyasi, ekonomik ve sosyal gerilimlerin on yıllar boyunca birikmesinin bir sonucu olarak 2011 yılında Suriye iç savaşı patlak verdi. Bu savaş yüz binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarca kişinin yerinden edilmesine neden oldu. Bu kaos ortamında, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediği suçlamaları yöneltildi.

Fransa, çatışmanın başlangıcından itibaren Suriye rejimine karşı açık ve muhalif bir tutum sergileyen ülkelerden biriydi. Suriye muhalefetini siyasi, diplomatik ve hatta bazen askeri olarak destekledi. Suriye rejimi üzerindeki uluslararası baskıların artmasıyla, Fransa, Suriyeli yetkililerin uluslararası adalete teslim edilmesi için hukuki bir yol benimsedi.

Bu bağlamda, Fransız mahkemeleri, Suriye rejiminden yetkililer, dahilinde Beşar Esad hakkında yargı kararları verdi. Bu kararlar, kurbanların ve tanıkların ifadelerine ve uluslararası müfettişler tarafından toplanan kanıtlara dayanmaktaydı.

Suriye rejiminin destekçileri, Fransız yargısının kararlarının önyargılı olduğunu ve belirli siyasi gündemleri yansıttığını düşünmektedir. Bu kararların, Suriye krizinin tam bağlamını, dış müdahaleleri ve bazı ülkelerin silahlı muhalefete desteğini görmezden geldiğini belirtmektedirler. Ayrıca, Suriye rejimini hesap vermeye odaklanmanın diğer tarafların işlediği suçları göz ardı etmenin adaletin uygulanmasında bir taraflılık ve seçicilik olduğunu savunmaktadırlar.

Fransız yargısının Beşar Esad’a yönelik kararlarının doğruluğu veya yanlışlığı bir yana, Suriye çatışması, kapsamlı ve adil çözümler gerektiren karmaşık bir insani trajedi olarak kalmaktadır. Herhangi bir hukuki veya siyasi işlemin temel amacı, siyasi önyargılar veya gizli gündemlerden uzak durarak, gerçek adaleti sağlamak ve Suriye halkının acılarını sona erdirmek olmalıdır.