Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığı Konferans Salonu'nda Sayıştay'ın 161. Kuruluş Yıldönümü Programı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni sistem milletten güvenoyu aldı
Türkiye ve BAE resmen anlaştı!
Türkiye ve BAE arasında imzalanan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile ticaret hacminin 40 milyar doları geçmesi bekleniyor.
Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında yeni bir dönemin temelleri geçtiğimiz Mart ayında atıldı. İki ülke arasında Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması imzalandı. BAE, yaklaşık 10 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi ile Türkiye'nin Körfez bölgesindeki en büyük ticaret ortağıdır.
Taahhütten gastronomi ve lojistiğe, finanstan sağlığa, eğitimden turizme kadar çeşitli hizmet sektörlerinde dünyaca ünlü birçok Türk şirketi bu ülkede başarılı çalışmalara imza atıyor.
Anlaşma ile katma değeri yüksek hizmet sektörlerinin geliştirilmesi, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması, etkin uygulamalar ve işbirlikleri ile ekonomik öngörülebilirliğin artırılması yoluyla iki ülke arasındaki ticaret ve yatırımın teşvik edilmesi planlanıyor.
İmzalanan anlaşma ile mal ticaretinde piyasaya giriş kapsamındaki tüm tarife hatlarının yüzde 80'i taraflarca tavize alınırken, otomotiv, beyaz eşya, petrokimya ürünleri, tekstil ve halı, ayakkabı üretimi, plastik mamulleri, makine ve muhtelif Türkiye'nin dünya çapında rekabetçi bir konumda olduğu elektronik ürünler. Cihazlar başta olmak üzere birçok sektörde önemli kazanımlar elde edildi.
5 yıllık plan yürürlüğe girdi
Sabah'ın haberine göre, Anlaşma'nın ikili ticaret hacmini ve karşılıklı yatırımları maksimize ederek iki ülkenin beklenti ve çıkarları doğrultusunda güçlü bir enstrüman olması bekleniyor. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 yıl içinde artması bekleniyor.
BAE'nin kamu kuruluşları ve şirketleri Türkiye'de birçok sektörde faaliyet gösterirken, BAE'nin ülkedeki yeni yatırım ve ticari işbirliklerinin sayısı katlanarak artıyor. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, anlaşmanın imza töreninde yaptığı konuşmada, "İkili ticaret hacminin ve yatırımların en üst düzeye çıkarılmasına hizmet edecek bu anlaşma, her iki ülke için de hayırlı olacaktır."
Yeni pazarlar gündemde
2020 yılında Türkiye ile BAE arasındaki toplam 8,9 milyar dolarlık ticaretin yüzde 93,25'ini oluşturan limanın işletmecisi DP World'ün Avrupa Bölgesi CEO'su Rashid Abdulla, "BAE ile Türkiye arasındaki anlaşma, işletmelerin yeni fırsatlar keşfetmek ve daha güçlü ortaklıklar kurmak, operasyonları genişletmek, maliyetleri azaltmak ve yeni pazarlara girmek için kapsamlı bir çerçeve ve güçlü bir potansiyel sunar.
Teknoloji ve yeniliği kullanarak daha verimli ve sürdürülebilir tedarik zincirleri oluşturabilir, maliyetleri azaltabilir ve büyümeyi hızlandırabiliriz. "Bu, yalnızca BAE ve Türkiye'deki işletmelere fayda sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Avrupa genelinde olumlu etkileri olacaktır."
40 milyar dolar
Anlaşmanın tarım teknolojisi, gıda güvenliği ve temiz enerji gibi sektörleri de kapsayarak inşaat ve gayrimenkul projelerinde işbirliğinin devam etmesini kolaylaştırması öngörülüyor.
BAE Ekonomi Bakanı Merri, anlaşma ile petrol dışı ürünler üzerindeki gümrük vergilerinin ya kaldırılacağını ya da yüzde 93 oranında azaltılacağını belirtti.
Merri, şu anda 19 milyar dolar olan ikili ticaret hacminin önümüzdeki 5 yılda 40 milyar dolara ulaşacağını söyledi.
100.000 iş beklentisi
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Sani bin Ahmed ez-Zuyudi, Türkiye ile imzalanan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile Türk ekonomisinde yaklaşık 100 bin istihdam yaratılacağını söyledi.
İmzalanan anlaşmanın BAE ekonomisinde yaklaşık 25 bin, Türkiye ekonomisinde ise 100 bin istihdam yaratacağını kaydeden Zuyudi, anlaşmanın prosedürlerin onaylanmasının ardından 3 ila 6 ay içinde yürürlüğe gireceğini ve önümüzdeki günlerde hayata geçeceğini bildirdi. 1 yıl.
Öte yandan BAE Ekonomi Bakanı Merri, Abu Dabi yönetiminin iki ülkenin beklentilerine hizmet edecek gerçek bir ekonomik entegrasyon için dost ülke Türkiye ile ekonomi alanında işbirliğine devam edeceğini belirtti.
Söz konusu anlaşmanın imzalanmasıyla iki ülke arasındaki tarihi ilişkilerde yeni bir aşamaya girildiğini kaydeden Merri, "En dinamik ekonomiler olan BAE ve Türkiye'nin uluslararası ticaret akışında oynadığı rol göz önüne alındığında. Bölge, Türkiye ile bu ortaklığın tüm Orta Doğu'ya ve kamuoyuna yayılacağını ve küresel ticaret akışını olumlu yönde etkileyeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı üç önemli konu bekliyor
Türk medyası, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncelikli 3 hedefi olduğunu bildirdi.
‘Tüm gücümüzle çalışmaya devam’
Türk iş dünyası 13. Cumhurbaşkanlığı sonuçlarını değerlendirdi. Özellikle belirsizlik döneminin sona erdiğini belirten iş dünyası temsilcileri, yeni döneme ilişkin beklentilerini de dile getirdi.
Erdoğan'ın seçimi kazanması sonrasında gözler yeni kurulacak Kabine'ye çevrildi !
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimi kazanması sonrasında gözler yeni kurulacak Kabine'ye çevrildi.
Erdoğan'ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yerine Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği görevini yürüten Seyfullah Hacımüftüoğlu'nu göreve getireceği konuşulurken, ekonominin başına Mehmet Şimşek'i, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yerine Necdet Ünüvar'ı getirmeyi planladığı öne sürüldü. Erdoğan'ın Hulusi Akar'ın yerine de Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler'i göreve getirmesi gündemde.
Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de ilk kez yapılan 2. tur oylamada yüzde 52,14 oy oranına ulaşarak yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Seçimin ardından gözlerse kurulacak yeni Kabine'ye çevrildi.
ERDOĞAN'IN YOLA YENİ YÜZLERLE DEVAM ETMESİ BEKLENİYOR
Mevcut kabineden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy dışındaki tüm isimlerin milletvekili seçilmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yola tamamen yeni yüzlerle devam etmesi bekleniyor.
YENİ KABİNEYİ SEÇİM SONUÇLARI KESİNLEŞTİKTEN SONRA AÇIKLAYACAK
14 Mayıs Pazar günü yapılan genel seçimde, yemin töreni yapılmaması nedeniyle bakanlar, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna kadar görevlerini sürdürdü. TBMM'de bu hafta yemin töreninin yapılması bekleniyor. Törenle birlikte bakanların görevi sona erecek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni kabineyi seçim sonuçları kesinleştikten sonra açıklayacak.
SÜLEYMAN SOYLU'NUN YERİNE KİM GELECEK?
Anayasa'ya göre, milletvekilleri bakan olamıyor, kabineye atanacak isimler parlamento dışından seçiliyor. İstanbul'dan milletvekili seçilen Süleyman Soylu yerine İçişleri Bakanlığı koltuğu için kulislerde farklı isimler konuşuluyor. AK Parti'de, Soylu'nun vekillikten istifa ederek bakanlık koltuğuna oturması ihtimali hâlâ bütünüyle dışlanmıyor.
Arap ülkeleriyle Türkiye arasındaki ilişkiler: Türkiye'ye olumlu sinyaller
Arap Birliğinden atılan Beşşar Esed'in, Katar Emiri'nin itirazlarına rağmen 12 yıl aradan sonra Birliğe tekrar geri dönmesi bu yılki zirvenin en önemli boyutu oldu.
Arap Birliği Zirvesinde dikkat çeken açıklamalar yapıldı. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Arap ülkelerinin komşularıyla sakinlik yaşadığını, zirveyi takip edenlerin komşu ülkelerle ilişkiler konusunda ılımlılığı görebileceğini belirtti. BAE ve Mısır'ın Türkiye ile ilişkilerindeki gelişmeyi dünyaya duyurdular.
Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ve 12 yıl sonra Beşşar Esed'in ilk defa katıldığı Arap Birliği Zirvesi'nin önemli noktalarını AA Analiz için kaleme aldı.
32. Arap Birliği Zirvesi, Arap ülkeleri liderlerinin çoğunun katılımıyla Cidde'de toplandı. Teorik olarak zirve, Arap liderlerinin bölgesel sorunlara bakışını ve bu sorunların çözümünde müşterek hareket etmelerini amaçlıyordu. Ancak geçmişte yapılan zirvelere daima Arap ülkelerinin rejim ve yönetim anlayışlarındaki farklılıklar ve aralarındaki ihtilaflar damgasını vurmuştu.
Bu durum zirveye kimin hangi seviyede katılacağından konuşma sıralarına kadar yansırken, 20 Mayıs'ta gerçekleştirilen son zirve geçmişe göre daha sakin bir biçimde gerçekleşti. Son 10 yılda eski Arap liderlerinin bazılarının ölmesi hatta öldürülmesi, bazılarının devrilmesi gibi nedenlerle uzun yıllar boyu zirveye damgasını vuran liderlerin yerini yeni jenerasyonu temsil eden liderler aldı.
Zirveye ev sahipliği yapan Suudi Arabistan Kralı Selman'ın yerine veliahdı Muhammed bin Selman'ın katılması bunun en önemli göstergesi. Buna rağmen eski nesli temsil eden ve 2019'da hayatını kaybeden eski Tunus Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi ile Suriye'de 2011 yılından itibaren gerçekleştirdiği katliamlardan dolayı Arap Birliğinden atılan Beşşar Esed'in, Katar Emiri'nin itirazlarına rağmen 12 yıl aradan sonra Birliğe geri dönmesi bu yılki zirvenin en önemli boyutu oldu.
Esed nasıl ve neden zirveye davet edildi?
Esed'in zirveye geri çağrılması birçok tartışmaya sebep oldu. Zirveden kısa bir süre önce Ürdün'de yapılan ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bir kısım Arap ülkeleri dışişleri bakanlarının katıldığı hazırlık toplantısında varılan mutabakat ile Esed'in davet edilmesi kararlaştırılmıştı. Elbette Arap Baharı akabinde Suriye krizinin muharriklerinden biri olup sonra geri çekilen Suudi Arabistan veliahdının bu davetin gerçekleşmesinde büyük payı oldu.
Kısa bir zaman önce Tunus'ta yaşanan gelişmeler, Arap sokakları için bir umut aşılayan Arap Baharının bittiğini işaret ederken Esed'in zirveye geri çağrılmasıyla da bu durum adeta resmen ilan edildi. Bunun da hem Arap Baharı'na hem de Suriye'ye en çok muhalif olan Muhammed bin Selman eliyle gerçekleşmesi ayrı bir sembolik değer taşıyor. Son yıllarda dış politikasını çeşitlendirmeye çalışan Suudi Arabistan'ın Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) güdümünden uzaklaşmaya çalışmasının veya ABD'ye rağmen bölgesel sorunlarda daha bağımsız olmaya gayret göstermesinin Esed'in davet edilmesinde etkili olduğu varsayılabilir. Diğer taraftan Avrupa siyasi kulisleri Esed'in zirveye katılmasını erken bulurken bunun ABD'nin göz kırpması ve Rusya ile İran'ın Esed'e izin vermesiyle gerçekleştiğini söylemek de mümkün.
Bu bağlamda hem bölgesel hem de uluslararası oyuncular bir siyasi pandomim sahneledi. Esed'in Arap Birliğine yeniden çağrılması Suriye meselesinin Arap ülkeleri tarafından da mevcut şekliyle daha fazla taşınamayacağının ve yeni arayışlara girişilme iradesinin göstergesi olarak kabul ediliyor. Bu durum Arap Baharı'nın sonlandırılmasının ilanı olsa da bunu Esed'in bir zaferi olarak kabul etmek doğru değil. Zira zirveye katılma onun doğrudan iradesi ile gerçekleşmemiş bilakis o bir enstrüman olarak kullanılmıştır.
Diğer taraftan Esed'in zirveye davet edilmesi ve bunun karşısında Katar Emiri'nin açıktan, diğer bazı liderlerin de perde arkasından yaptıkları muhalefet, genç liderler arasındaki ihtilafı da gösteriyor. Başka bir deyişle Arap Baharı ile nükseden ve 2017'de kuşatma ile devam eden Katar krizinde istediği sonucu alamayan Suudi Arabistan, bu davetle Katar karşısında sınırlı bir zafer elde etmek istedi. Nitekim Esed'in konuşması sırasında Katar Emiri'nin salonu terk etmesi de bu görüşü teyit ediyor.
Zirvede ele alınan konular
Zirveden beklenen temel sonuçlar, 2011'den beri yaşanan sorunlara çözüm üretmek; Arap ülkelerinin Suriye sorununun çözümüne daha fazla katkı vermeleri; Yemen, Sudan ve Lübnan'da devam eden krizlerin sonlandırılması için çare üretilmesi ve en önemlisi Suriye mültecilerinin geri dönüşlerinin sağlanması meseleleriydi. Fakat bu konularda kararlı adımların atılamayıp alt komisyonlara havale edilmesi büyük hayal kırıklığı yarattı.
Buna karşılık zirve, Suudi Arabistan'ın güç gösterisine ve son yıllarda odaklandığı 2030 hedeflerinin reklamına dönüştü. Zirve liderlerinin konuşmaları Arap sokağına umut vermezken, Esed'in bölgesel sorunların çözümünde "İhvan desteği ile Osmanlı yayılmacılığının önünde durulması" için çağrı yapması ne salonda ne de sokakta bir karşılık buldu. Zirvede Suudi Arabistan'ın İran ile başlattığı yakınlaşma sürecinin etkisi kendisini göstererek geçmişin aksine İran'a mesaj verilmedi. Türkiye konusunda da Esed'in konuşması dışında doğrudan bir mesajın olmaması Arap Birliğinin bölgesel sorunlarda bu iki ülke olmadan çözüm üretemeyeceğini zımnen kabul etmesi anlamına geliyor.
Abraham Anlaşmaları ekseninde İsrail ile normalleşme konusunda olumlu yaklaşım gösterilmesine rağmen bu konuda Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında derin görüş ayrılıkları olduğu ortaya çıktı. Kudüs meselesi ciddi bir tartışma. Diğer İslam ülkelerinin dikkatlerini çekeceğinden özel olarak ele alınması yerine Filistin meselesi konusunda geleneksel politikaların sürdürülmesi ve çoktan İsrail tarafından rafa kaldırılmış olan iki devletli yapının desteklendiğinin ilan edilmesi sadece zevahiri kurtarmak olarak değerlendirilebilir.
Sonuç olarak 1946'da başlayan ve 2023 Mayıs ayında 32'ncisi gerçekleşen Arap Birliği Zirvesi yeni bir proje üretmeyerek Arap kamuoyunu ve bölgesel aktörleri şaşırtmadı. Ancak yeni nesil liderlerin uluslararası aktörlerle uyumlu olma arzularını gösterdiği gibi bölgesel sorunlarda daha fazla inisiyatif alma isteklerini da ortaya koydu.
Zirve, Arap sokağında karşılığı olmasa da Arap Birliğinin hala müesses nizamın sözcüsü ve destekçisi olması bakımından bölgesel sorunların çözümünde ihmal edilmemesi gereken bir aktör olduğunu gösterdi. Diğer taraftan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin zirveye davet edilmesi genç liderlerin bir gösterisi olmasının ötesinde, özellikle Suudi Arabistan'ın ABD'ye verdiği sıcak bir mesaj olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan Avrupa birliği zirvesinde Suriye'nin Arap Birliğine dönmesine ilişkin karar memnuniyetle karşılandı ve Türkiye ile komşularla Arap ülkeleri arasındaki ilişkiler konusunda olumlu sinyaller verildi. Zirvede Filistin davası öncelikli mesele olarak vurgulandı.
Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi'nde komşularla ilişkiler konusunda olumlu sinyaller verildi.
Zirvede, Sudan'da ateşkes ve Lübnan'da cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılması çağrısında bulunulurken, Suriye'nin Arap Birliğine dönmesine ilişkin karar memnuniyetle karşılandı.
Bu adımla Suriye'nin yeniden "Arap rolüne kavuşmasına katkı" sunması temennisinde bulunulan zirvede Filistin davasının, bölgenin istikrarı açısından en etkin faktörlerden biri olarak Arap ülkeleri için öncelikli mesele olduğu vurgulandı.
Zirve sonucunda ilan edilen "Cidde Bildirisi" ile zirve sırasındaki konuşmalarda Türkiye'yle ve komşularla, Arap ülkeleri arasındaki ilişkiler konusunda olumlu sinyaller verildi.
Daha önceki yıllardaki "çekincelerin" aksine son yıllarda Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) başta olmak üzere Arap ülkeleriyle Türkiye arasındaki ilişkilerde yaşanan yakınlaşma çerçevesinde, "Cidde Bildirisi"nde Türkiye'yle ilgili özel bir maddeye yer verilmedi.
Bildiride genel olarak Arap ülkelerinin içişlerine müdahalelere son verilmesi gerektiği ve devlet kurumları dışında silahlı gruplara ve milislere destek verilmesine karşı olunduğu kaydedildi.
İstanbul'da Seçmenler Erken Saatlerde Okullara Akın Etti
İstanbul'da Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci turu için erken saatlerden itibaren okullara gelen seçmenler yoğunluk oluşturdu.
Diyarbakır’da kan donduran cinayet!
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde kadın cinayeti yaşandı. Karısının boğazını kesen zanlı kayıplara karıştı.
Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ'ın görüşmesi sonrası muhalefet saflarında çatlak oluştu
Demokrasi ve ilerleme Partisi ile Gelecek Partisi, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ve seçimlerin ikinci turunda kendisine destek verilmesine karşı çıktı.
Kılıçdaroğlu, göreve gelir gelmez İçişleri Bakanlığı'nı Ümit Özdağ'a vermeyi kabul etti.
Muhalefete yakın gazeteci İsmail Saimas da, "Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu'ndan iki hassas pozisyon istedi, birincisi İçişleri Bakanlığı ve anlaşılan bu konuda anlaştılar, ikinci pozisyona gelince. İstihbarat olduğuna dair söylentiler var.”
Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü, "İçişleri Bakanlığı'nda Özdağ'a söz vermedik" diyerek olayı yalanladı.
Faik Öztrak, “Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı liderleriyle istişare ederek hükümeti belirleyecek. Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ, görüşmelerinde bakanlık portföyleri konusuna değinmedi.
Toplantıya ilişkin açıklama yapan Demokrasi ve ilerleme Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Kılıçdaroğlu ile Özdağ görüşmesinden önce görüştük ama protokolün son halini basına duyurulduğu zaman gördüm" dedi.
Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ'ın üzerinde mutabık kaldıkları 6'lı masada mutabık kaldığımızdan farklı değil ama yoruma açık.
Seçmen siyasetçilerin cebinde değildir ve nihai karar seçmenin olacaktır” dedi.
Öte yandan Demokrasi ve ilerleme Partisi'nin kurucularından Tunahan Elmas, “Milyonlarca masuma cehennem vaat eden bir cennete ihtiyacımız yok. "Özdağ ve Kılıçdaroğlu Anlaşması"na atıf.
Ve devam etti: "Hayat bazen benim seçtiğim ilkelerden ibarettir. Kazanmak için her yöntemin caiz olduğuna inananlara başarılar dilerim ama bazı yöntemler bana caiz değildir."
Kürt Halkların Demokratik Partisi Milletvekili Erol KatırcıOğlu, “Ümit Özdağ'ı İçişleri Bakanı yapacak mısınız? Umarım bu saçmalık gerçekleşmez, aksi takdirde Kılıçdaroğlu'nun en kötü hamlesi olur ve sonunda kaybeder. Allah'ım bize haber ver."
Levent Gültekin, "Yenilginin de şerefi ve haysiyeti vardır. Seçimleri kaybetseniz bile manevi yüceliğinizin ve savunduğunuz değerlerin size kazandıracağı zafer duygusu yine de size kazandıracaktır."
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise, "TBMM'nin sonuçlarına göre bakanlık kadrolarını Cumhuriyet halkıyla aramızda paylaştık ve görevde olan bakanların isimlerinin belirlenmesi kararına vardık. Cumhuriyet halkının eli kendi meselesidir ve Sayın Kiliştadar Oğlu'nun İçişleri Bakanı pozisyonuna Ümit Özdağ'ı layık görürse kararına saygı duyarım.”
İsmail Saymaz, Kılıçdaroğlu ile Ahmet Davutoğlu arasındaki anlaşmazlığı açıkladı
CHP genel başkanına yakın gazeteci İsmail Saymaz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan arasında bir tartışma olduğunu ortaya çıkardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deprem bölgesi ziyaretleri sürüyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman, Hatay ve Gaziantep ziyaretlerinin ardından bugün önce Malatya'ya ardından Sivas'a gidecek.
Sinan Oğan'dan Başkan Erdoğan'a destek kararı!
ATA İttifakı'nın 14 Mayıs seçimlerindeki cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, dün yaptığı açıklamada 28 Mayıs seçiminde Cumhur İttifakı'nın adayı Başkan Erdoğan'ı destekleyeceğini açıkladı.
Terörle mücadele vurgusu yapan Oğan konuşmasında Millet İttifakı'nın kendisini bu konuda ikna edemediğini söyledi. Oğan'ın kararı sonrası dış basın da oldukça hareketli saatler yaşadı. Onlarca gazete haberi okuyucularına işte böyle servis etti.
Türkiye'de seçimler 2. tura kalmışken hem Türkiye'nin hem de dünyanın gözü yaklaşmakta olan 28 Mayıs'a çevrilmiş durumda. Dünya medyasında hemen hemen her gün, Türkiye'deki seçimler ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili haberlere yer veriliyor.
Dün ise tüm gözler Sinan Oğan'da idi. Ata İttifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci tur oylamasında Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceklerini açıkladı.
Oğan'ın bu kararını Türkiye'deki seçim sürecini yakından takip eden dünya basını da yakın markaja aldı. Pek çok uluslararası haber ajansı Oğan'ın 2. turda Erdoğan'ı desteklediğini ifade etti.
CNN, "Türkiye'nin 3. cumhurbaşkanı adayı Erdoğan'ı destekliyor" başlıklı haberinde Oğan'ın seçmenlerine Erdoğan'ı destekleme çağrısında bulunduğunu ifade etti.
Gazete, Oğan'ın bu kararında özellikle terörle verilen mücadelenin etkili olduğunu yazdı.
.TVP World de "Türkiye'nin 3. sıradaki adayı Erdoğan'ı destekledi, muhalefete meydan okudu" başlıklı haberinde dikkat çeken bir noktaya parmak bastı.
Medya kuruluşu, Oğan'ın "Kılıçdaroğlu gelecek konusunda bizi ikna etmedi. Erdoğan'ı destek kararını terörle kesintisiz mücadele sözü nedeniyle alıyorum" dediğinden bahsetti.
Defne Devlet Hastanesi hasta kabulüne başladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay'da Defne Devlet Hastanesi'ni açtı.
Erdoğan: Fahiş fiyat artışı yapanların ümüğünü sıkacağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konut fiyatları ve kira artışlarının can sıkıcı hale geldiğini belirterek "Makul ve orantılı, hiçbir sebebi olmadığı halde, sırf aç gözlülükle fahiş fiyat artışı yapanların ümüğünü sıkacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile birlikte, Gaziantep İstasyon Mahallesi'nde Gazianteplilerle buluştu. Mitingde konuşan Erdoğan, "Deprem anından itibaren devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettiğimizi biliyorsunuz. Sadece günü kurtarma değil, uzun vadeli bir yeniden yapılanma için orta hasarlı binaları da kalıcı konut projelerine dahil ettik. Dimdik ayaktayız. Dik duracağız dikleşmeyeceğiz.
Kardeşlerim bu kadar kısa sürede dünyada afet enkazlarını kaldırıp, şehirlerini yeniden inşaya başlayabilen bir başka ülke örneği yoktur. Hedefimiz 319 bini bir yıl içerisinde bitecek şekilde tüm alt yapısı sosyal ve kültürel mekanları ile birlikte 650 bin yeni konut yaparak, şehirlerimizi süratle ayağa kaldırmak. Vatandaşlarımızın müsterih olması, her birinin hakkı, hukuku geleceği bizim teminatımız altındadır. Deprem anından itibaren yürütülen tüm fitne gayretlerine rağmen, depremzede kardeşlerimiz büyük bir vakar, metanet ve sabırla bize verdikleri destek en büyük moral kaynağımız olmuştur.
Bilhassa afetin ilk günlerinde hava şartları ve diğer sebeplerle yaşanan aksiliklere rağmen yaşanan aksiliklere rağmen milletimiz devletimize güvenmiş, kenetlenmiş. Yolda gördüklerimizin dışında alanda, 100 bin kişi var. Yolda gördüklerimizin dışında. Gaziantep böyle işte. Şimdi ben inanıyorum ki, haftaya Pazar Gaziantep’ten çok farklı bir ses sandıklardan gelecektir.
Emin olun, burada yürütülen çalışmayı, fedakârlığı, gösterilen her çabayı yakinen biliyorum. Evini, iş yerini depremzedelere açanları, fabrikasını barınma ve yemek merkezine dönüştürenleri ekmeğinin yarısını bölüp, kıyafetinin yarısını ihtiyaç sahipleri ile paylaşanları, hepsini biliyorum. Rabbim hepinizden razı olsun. Aylık 1 milyar doları bulan ihracatı ile sadece bölgemizin değil, ülkemizin önde gelen üretim ve istihdam merkezlerinden olan Gaziantep’in, bu süreçte en hızlı toparlanan şehir olması da ayrıca sevindirici.
Çünkü yatırım, üretim, ihracat olmadan, depremzede kardeşlerimizin yarasını saracak imkan bulamayız. Bugüne kadar, bundan sonra da Gaziantep’in yatırım, istihdam, üretim, ihracat yolunda attığı her adımda yanında olacağız. Bu şehirde, kendisine verilen her şeyi ziyadesiyle hak eden şehir. Bunların hakkını ziyadesi ile veriyor. Amanos Tünelleri'nin de inşaatıyla Gaziantep’in sanayisine ticaretine, lojistiğine yeni bir nefes borusu açarak, biz de şükranlarımızı ifade edeceğiz" dedi.
Hastanelerin halini gösterdi
Erdoğan, konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemdeki hastanelerin durumu ile ilgili görüntüleri de meydandaki kalabalığa izleterek, “Hastanenin haline bakın, Bay bay Kemal bu işte, Gaziantep’te şehir hastanenin açılışını yapacağız, yakında. Bir de bizimkini göreceksiniz. Bay bay Kemal’i siyasetten emekli etmeye hazır mısınız? Durmak yok. Cumhur İttifakı olarak, diğer kardeşlerimizle birlikte hepsiyle beraber inşallah sandıklara hazırlanacağız, hakim olacağız. Gümbür gümbür inşallah zafere koşacağız" dedi.
Konut fiyatları ve kira artışları
Erdoğan, konut fiyatları ve kira artışlarının can sıkıcı hale geldiğini de söyleyerek, "Elbette halen çözmemiz gereken sıkıntılar var. Son yıllarda ekonomide dalgalanmaların yol açtığı fiyat artışları bu sıkıntıların başında geliyor. Bilhassa, konut fiyatları ve kiralar, ülkemizin hemen her yerinde gerçekten can sıkıcı seviyelere geldi. Bu yükselişi tetikleyen pek çok sebep olduğunu biliyoruz, ama yine de karşımızdaki bu tabloyu kabul edemiyoruz.
Bu sorunun çözümü için iki ayrı kanalı birlikte kullanacağız. Birincisi, makul ve orantılı, hiçbir sebebi olmadığı halde, sırf aç gözlülükle fahiş fiyat artışı yapanların ümüğünü sıkacağız. Tabi ki, ikinci ve asıl çözümümüz, gerek TOKİ, gerek özel sektörü teşvik ile konut artını hızla arttıracak tedbirleri alacağız. Vatandaşımızın bu ihtiyacını gidereceğiz.
500 bin konut, 1 milyon alt yapılı arsa kampanyası bunun bir parçasıdır. 5 yılda inşa edeceğimiz, 1.5 milyon yeni konut bunun bir parçasıdır. Kira fiyatlarındaki şişkinliği de ortadan kaldırmakta kararlıyız. Art niyetli siyasi kampanyaları, zerre kadar önemsemiyoruz. Biz milletimizin sofrasındaki ekmeği hem büyütmenin hem sürekli kılmanın peşindeyiz" diye konuştu.
Erdoğan konuşmasının sonunda ise yurt dışındaki seçmenlere seslenerek, "Gaziantep’ten yurt dışındaki hemşehrilerine, kardeşlerine, sandıklara sahip çıkmalarını sağlayalım. Yurt dışından gelecek oylar, buranın kaderini farklı değiştirecektir" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasının ardından kürsüden yapılan anonsta, kalabalığa, yurt dışında yürütülen bir dezenformasyon olduğunu söylendi. Yapılan anonsta "İlk tur seçimlerinde Erdoğan'ın oyları sayıldı.
Erdoğan'a oy verecek insanların 28 Mayıs'ta tekrar sandığa gelmesine gerek yok' diye söylem ve dezenformasyon var. Bunlara itibar edilmesin, herkes sandıklara giderek, tekrardan oyunu kullansın" denildi.
Bakan Soylu'dan 6'lı koalisyona eleştirdi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çalışmalarını İstanbul Gaziosmanpaşa'da sürdürdü. Soylu, 6'lı koalisyonun seçim sürecinde strateji değişikliğine gittiğini dile getirerek "Beş yüzlü bir siyaset ortaya koyuyorlar" dedi.
AK Parti'den Istanbul Milletvekili seçilen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gaziosmanpaşa'da bulunan Gümüşhane Kelkit Çimenli Köyü Derneği'ni ziyaret etti.
Soylu, burada yaptığı konuşmada, halkın 14 Mayıs seçimlerinde Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na 2 milyon 500 binin üzerinde bir farkla Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan'a 27 milyon 135 bin oy verdiğini, Meclisteki aritmetiğin de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine desteği gösterdiğini söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği şehirlerde ortaya çıkan seçim sonuçlarını güzel ve anlamlı olarak niteleyen Soylu, "Millet-devlet dayanışmasının sonucu orada ortaya çıktı. Vatandaşımızın ayağına giderek hizmetkarı olduk. Vatandaşımız da 'Ben ancak bundan sonraki süreçlerin Tayyip Erdoğan ve kadrosu tarafından yönetileceğini düşünüyorum' diye imzayı seçim sonuna attı" dedi.
Seçimlerin bir diğer önemli sonucunun da HDP'nin seçmen sayısı artmasına karşın yüzde 13,5'ten yüzde 8,5'lere düşerek halk desteğinin azalması olduğunu vurgulayan Soylu, Doğu ve Güneydoğuda yaşayan insanların PKK'ya, şiddete karşı durup, huzuru, kardeşlik politikasını tercih eden bir cevap verdiğini belirtti.
Ayasofya'da cuma namazı daveti
Kemal Kılıçdaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu'nun siyasi olarak tarz değişikliğine gittiğini dile getiren Soylu, şöyle konuştu:
Erdoğan gençlere önemli mesaj verdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlerle buluşmasında, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi.
Kılıçdaroğlu'nun oyu yüzde 1 bile olmayan partilere 40'a yakın milletvekili verdiğini belirten Erdoğan, "Ben de muhasebe uzmanıyım" dedi. diyor? O çağırdı. Erdoğan gençlere seslenerek, "Bu zaten muhasebeden emekli oldu, öyleyse siyaseti bırakalım" dedi.
Flaş Haber! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, restore edilen Rami Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, ardından gençlerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlayarak, "Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Milli Mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmetle anıyorum.
Vatanımızın istiklali ve milletimizin istikbali için mücadele eden şehitlerimize, gazilerimize ve kahramanlarımıza Rabbimizden rahmet ve mağfiret diliyor, göklerimizde yankılanan ezanımızın hiç sönmemesini, mazlum el sallayışımızın her an devam etmesini,
Bir asırdır aynı kutlu idealler için mücadele eden güvenlik güçlerimize, devletimize ve siyasi halkımıza, kendi menfaatleri doğrultusunda Türkiye'ye katkı sağlamak için çalışan herkese ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. alan."
Gençlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Erdoğan, bu sevinci gençlerle paylaşmanın kendisine ayrı bir güven verdiğini vurguladı.
"Sizin gibi genç, dinamik, cesur, gözleri nurlu, vatan millet kokan yol arkadaşlarımı nasip ettiği için Rabbime de hamd ediyorum." Erdoğan, gençlerin yoldaşlığıyla bugünlere geldiklerini söyledi.
Gençlerin katkılarıyla Türkiye'yi Cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi hamleleriyle buluşturduklarına işaret eden Erdoğan, "Eskimiş düzeni değiştirerek, farklı, çağdaş bir Türkiye'nin alt yapısını oluşturduk.
Mutlu, müreffeh ve güçlü yarınlarımızı sizlerle el ele, omuz omuza inşa edeceğiz inşallah. Bu yüzden hayallerine sımsıkı sarılmanı istiyorum. Kimsenin sizinle hedefleriniz arasına girmesine ve sizi ideallerinizden koparmasına izin vermeyin.
Çeşitli kanallardan kasıtlı olarak yayılan çaresizlik dalgalarına asla itibar etmeyin. Geçmişinde vatana ve millete hiçbir fayda sağlamamış insanların sizi kendi dipsiz karanlıklarına çekme çabalarına karşı özellikle uyanık olun.
Bunlar, koltuklarını korumak ve siyasi ömürlerini uzatmaktan başka amaçları olmayan beceriksiz hırslı insanlardır."
Erdoğan'dan Sinan Oğan sorusuna net yanıt: Ben pazarlık yapmam
CNN International'a konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sinan Oğan'ın ikinci turda belirleyici olacağı yönündeki soruya yanıt verdi. Erdoğan "Ben bu şekilde müzakere etmeyi seven biri değilim" dedi.
Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleştirilen özel röportajda Erdoğan'a ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın ikinci turda belirleyici olup olmayacağı sorusu da yöneltildi. Erdoğan bu soruya "Ben bu şekilde müzakere etmeyi seven biri değilim" yanıtını verdi.
"RAKİBİM BİZE KARŞI 15 SEÇİME KATILDI, HER SEFERİNDE KAYBETTİ"
14 Mayıs'ta gerçekleştirilen seçimler ve 2. tur hakkında konuşan Erdoğan, "Şu anki rakibim bize karşı 15 seçime katıldı. Her seferinde de kaybetti. Seçimlerin ikinci turu önümüzdeki pazar olacak. Milletimin güçlü bir Türkiye demokrasisi adına hareket edeceğinden eminim. Ve insanımızın bizi yüzüstü bırakmayacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"28 MAYIS SEÇİMİ TÜRK DEMOKRASİSİ İÇİN YENİ BİR DENEYİM"
28 Mayıs'ta yapılacak seçimin ikinci turu için Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu, Türk demokrasisi için yeni bir deneyimdir. Halkımın önümüzdeki Pazar günü yapılacak seçimlerde güçlü bir demokrasi için sahneye çıkacağına inanıyorum' değerlendirmesinde bulundu.
"SINIRDA ASKERİ VARLIĞIMIZIN TEK NEDENİ TERÖRLE MÜCADELE"
Suriye'nin kuzeydoğusundaki terör yapılanmasına dikkat çeken Erdoğan "Putin ile dostluğum sayesinde, özellikle Suriye'nin kuzeyinde teröre karşı mücadelemizde yakın işbirliği ve dayanışma gerektiren bir kapı açabileceğimizi düşündük" dedi.
Türkiye'nin kuzey Suriye'deki varlığını sürdüreceğinin altını çizen Erdoğan, "900 kilometreden fazla sınırımız var ve bu sınırlardan ülkemiz üzerinde sürekli bir terör tehdidi var. Sınırda askeri varlığımızın olmasının tek nedeni terörle mücadeledir. Tek sebep bu" ifadelerini kullandı.
Erdoğan : Allah'ın izniyle rekor oy oranıyla milletimizin tekrar bize Cumhurbaşkanlığını tevdi edeceğine inanıyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda halkın kendisini yeniden seçeceğine olan güvenini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan İstanbul'da Şoförler Buluşması'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Milletimiz 322 milletvekilini Cumhur İttifakı'na verdi. En yakın rakibimize 2 milyon 520 bin fark atmamıza rağmen sistemin yüzde 50 + 1 oy sebebiyle iş ikinci tura kaldı." dedi.
Erdoğan, "Akaryakıtta da bu petrolle aynısını yapacağız. Vergileri düşürerek insanımızı rahatlatacağız. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda adımlar atıyoruz." ifadesini kullandı. Erdoğan, "Öyle bir kazanacağız ki hiç kimse kaybetmeyecek" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstanbul'da Şoförler Buluşması'nda açıklamalar...
Milletimiz 322 milletvekilini Cumhur İttifakı'na verdi. En yakın rakibimize 2 milyon 520 bin fark atmamıza rağmen sistemin yüzde 50 + 1 oy sebebiyle iş ikinci tura kaldı. Milletimizin bu iradesinin başımızın üstünde yeri var. Allah'ın izniyle rekor oy oranıyla milletimizin tekrar bize Cumhurbaşkanlığını tevdi edeceğine inanıyoruz.
Milletimizin dertlerini, sorunlarını çözmek için neler yapacağımıza bakıyoruz. Türkiye'nin bölge ve dünyadaki gücünü artırmak için hangi araçları kullanabileceğimize bakıyoruz. Bizim kimseyle pazarlığımız yok. Biz bunlar gibi talimatı Kandil'den almıyoruz.
Karanlık odalarda terör örgütüyle pazarlığa girmiyoruz. Rabbimize sığınıyoruz ve milletimizden talimatı alıyoruz. Şu anda sadece ve sadece ülkemize eser kazandırma peşindeyiz. Her kesimin sıkıntıları çözmek, taleplerine cevap vermek, beklentilerini hayata geçirmek için gece gündüz çalışıyoruz.
"VERGİLERİ DÜŞÜREREK İNSANIMIZI RAHATLATACAĞIZ"
Şu Avrasya Tüneli olmasaydı halimiz nice olurdu? Şehitler köprümüz işimizi kolaylaştırıyor. Fatih Sultan, Yavuz Sultan Köprüsü olmasaydı halimiz nice olurdu? Osmangazi Köprüsü olmasaydı halimiz nice olurdu? Çanakkale Köprüsü olmasaydı halimiz nice olurdu? Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe zenginleştikçe ortaya çıkan kaynağı insanlarımız her birinin hayatına yansıtacak programlar hazırlıyoruz.
Karadeniz gazını 1 ay müddetle ücretsiz olarak halkımıza ulaştırdık mı? Gabar petrolünü çıkardığımız an ondan da halkımız istifade edecek. Kılıçdaroğlu'nun el ele kol kola olduğu o teröristler yüzünden yıllarca Gabar'da petrol çıkarılamamıştır. Akaryakıtta da bu petrolle aynısını yapacağız.
Vergileri düşürerek insanımızı rahatlatacağız. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her konuda adımlar atıyoruz. Türkiye yüzyılını inşa mücadelemizde de en büyük desteği aldığımız kesimlerin başında sizler geliyorsunuz.
"HAZİNE DESTEKLİ TAŞIT KREDİSİYLE YANINIZDAYIZ"
Rızkını direksiyonu başında kazanan şoförlerimiz ve diğer tüm esnaflarımızın yanlarında olduk. Sizlerin salgın ve deprem döneminde gösterdiği fevkalade gayretin, fedakârlığın şahidiyiz.
Milletimizin güven ve huzur içinde hayatına devam edebilmesinde sizlerin çok büyük rolü var. 21 yıldır ülkemizde kurduğumuz güçlü ulaştırma altyapısını, şehircilik uygulamalarını, tesis ettiğimiz esnaf ve sanatkâr dostu ticaret iklimini en iyi sizler biliyorsunuz. Bölünmüş yollardan otoyollara, yaptığımız işlerin muhatabı doğrudan sizlersiniz. Ülkemizin araç stokunun önemli kısmını yenilerken en çok da ticari araçlara erişimi kolaylaştırmaya ehemmiyet verdik.
Halkbank aracılığıyla 1,5 milyon liraya kadar Hazine destekli taşıt kredisiyle yanınızda yer alıyoruz. Esnafımızın talepleri doğrultusunda geçtiğimiz günlerde yaklaşık 7 yıl sonra bir kez daha ticari araçlara ÖTV'siz yenileme imkanı getirdik. Geçtiğimiz günlerde esnafımızın en önemli sıkıntılarından biri olan emeklilikteki prim gün sayısındaki adaletsizliği giderme sözü verdik.
"ALLAH RIZASI, MİLLETİN DESTEĞİ VE İNSANIMIZIN DUASIYLA"
Biz bazıları gibi sözümüzü havaya söylemiyoruz, ne dersek onu yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha nice güzel haberlerle, müjdelerle sizlerle olmaya devam edeceğiz. Türkiye yüzyılı inşasında alınan her mesafe sizin müreffeh yarınlarınız için elde edilmiş yeni kazanım olacaktır. Güven ve istikrar, bu iki kavram çok önemli. Gençler unutmayın, öyle bir kazanacağız ki hiç kimse kaybetmeyecek. Ülkenin kaynaklarını Londra tefecilerine akıtmaya devam etseydik, milletimizin köken, mezhep ve meşrep tartışmaları üzerinden ayrıştırılmasına göz yumsaydık, inanın bizden kıymetli kimse olmazdı.
Biz sadece Allah'ın rızasını, milletimizin desteğini, insanımızın hayır duasını istedik, bunun için çalıştık. Eksiklerimiz şüphesiz vardır. Hatasız iddiası bizim inancımıza uymaz. Türkiye'nin büyümesi ve güçlenmesi, milletimizin huzuru ve refahı için verdiğimiz mücadele sonuna kadar samimiydi. Vesayetin kirli senaryolarıyla mücadele ederken de samimiydik. Asırlık demokrasi ve kalkınma hamlelerini yaşatırken samimiydik. FETÖ'cü hainlerin montaj olduğu kesinleşen kumpaslarına karşı yine samimiydik. Sizler için değil yedi düvele meydan okumak gerekirse tüm dünyayı karşımıza alırız.