İstanbul Planlama Ajansı: “Gıda fiyatları arttıkça daha az tüketiyoruz”

 İPA’nın araştırmasına göre artan hayat pahalılığı ve gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle vatandaş sebze ve meyveyi daha az tüketiyor.


İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) araştırmasında, vatandaşın sebze ve meyveyi artan gıda fiyatları nedeniyle daha az tükettiği kaydedildi. İPA’nın verilerine göre 2017-2018 döneminde kişi başı tüketilen sebze miktarı 283,1 kilogramken, bu miktar 2022-2023 döneminde 261,7 kilograma düştü. 2010’da nüfusun yüzde 57’si her gün bir veya daha fazla meyve tüketirken bu oran 2022 yılında yüzde 36,5’e geriledi.







Ocak 2021’de pazarda bir kilogram soğan 1 lira 88 kuruşken, Ocak 2024’te 17 lira oldu. Aynı dönemde bir kilogram patatesin fiyatı 1 lira 88 kuruştan 21 liraya, domatesin kilosu da 5 liradan 34,9 liraya çıktı.


Yüksek enflasyon nedeniyle bakliyat fiyatlarındaki artış da dikkat çekti. Ocak 2021’de pazarda 1 kilo pirinç 7 lira 60 kuruş olarak piyasada dolaşırken, Ocak 2024’te 1 kilogram pirinç 48 lira 50 kuruşa ulaştı. Bu dönemde nohutun kilosu 10 lira 30 kuruştan 76 liraya, kuru fasulyenin kilosu ise 13 lira 70 kuruştan 84 liraya ulaştı.


Türkiye Ziraat Odası Başkanlığı (TZOB) verilerine dayanarak hazırlanmış rapora göre, 2024 yılında et ürün gruplarında yıllık fiyat artışı bir önceki yıla göre yüzde 107,79 oranında artış gösterdi. Önceki yıla göre dışarıda yemek yemenin maliyeti yüzde 106,5 oranında arttı.



İPA Başkanı Gökçe’nin paylaşımı şöyle:


“Dünya Bankası araştırmasına göre nominal gıda enflasyonunun en yüksek görüldüğü ülke Arjantin olurken, Arjantin’i sırasıyla Zimbabwe, Türkiye, Venezuela, Lübnan, Filistin, Myanmar, Mısır, Sierra Leone, Nijerya takip ediyor. 2024 yılı Mart ayında BİSAM tarafından TÜİK, İstanbul Halk Ekmek, zincir market cari fiyatları baz alınarak yapılan araştırmaya göre dört kişilik bir aile için açlık sınırı 16 bin 646 liraya ulaştı.


 Bu sınır ailenin sadece gıda masraflarından oluşuyor. Yani asgari ücret bir ailenin yalnız gıda masraflarına yetiyor. İstanbullular gıda enflasyonu nedeniyle aldıkları gıda ürünü çeşidini ve miktarını azaltıyor. Gıda enflasyonu nedeniyle pazarlardan kalan ürünleri almak için semt pazarları çıkışını bekleyen İstanbulluların sayısı gün geçtikçe artıyor.”


TÜİK'e göre ekonomi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,7 büyüdü

 Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) 2024 yılı birinci çeyreğinde yüzde 5,7 arttı.


 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Zincirlenmiş Hacim Endeksi'ne göre 2024 birinci çeyrek GSYH verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye’nin 2024 birinci çeyrekteki büyümesi bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,7 olarak hesaplandı.


TÜİK verilerine göre, inşaat sektöründe toplam katma değer yüzde 11,1, bilgi ve iletişimde yüzde 5,5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 5,0, sanayi yüzde 4,9, tarım yüzde 4,6, hizmetler yüzde 4,3, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,3, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2,8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,5 ve finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 2,0 arttı.


Hane halkı tüketim harcamalarının ilk çeyrekte yüzde 7,3 oranında yükselmesi dikkat çekti. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3,9, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 10,3 yükseldi.


Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endekslerde, bir önceki çeyreğe göre büyüme yüzde 2,4, takvim etkisinden arındırılmış endekste bir önceki yıl aynı döneme göre ise artış yüzde 5,8 olarak belirlendi.

TSK personeline TikTok yasağı: Meclis'te komisyondan geçti

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeline, TikTok kullanımını yasaklayan kanun teklifi TBMM Milli Savunma Komisyonu'ndan geçti.


Askerlerin kışla içinden ve operasyon bölgelerinden bazı görüntüleri sosyal medyada paylaşması, güvenlik riskini gündeme getirdi.


Görev yerinde cep telefonu kullanımının ciddi oranda güvenlik sorunu yarattığına dikkat çekildi.


Yeni düzenleme hayata geçiriliyor


TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda kabul edilen "TSK Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile Türk Silahlı Kuvvetleri personeline yönelik çeşitli düzenlemeler hayata geçiriliyor.


Bu kapsamda TikTok kullanımına ilişkin önemli bir karar alındı.


Komisyonda onaylandı


Karar TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda onaylandı.


TikTok kullanımı yasaklanıyor


Kabul edilen teklifle birlikte, Türk Silahlı Kuvvetleri personeline TikTok kullanımı yasaklanıyor.


TikTok'un askeri personel üzerindeki etkileri ve güvenlik riskleri göz önüne alınarak yapılan bu düzenleme, TSK'nin dijital güvenliği ve operasyonel bütünlüğünü sağlama amacını taşıyor.


Üs bölgesinden TikTok yayını açmışlardı


TikTok yasağı askerlerin üs bölgelerinden , harekat bölgelerinden canlı yayın açması ile gündeme gelmişti.


Bir Jandarma Özel Harekat personeli, görev yaptığı üs bölgesinde canlı yayın açarak anlık 1200 kişiyi izleyiciyle buluşmuştu.


Personelin takipçi sayısının ise 140 bin olduğu öğrenilmiş ve askeri personelin sosyal medya kullanımıyla ilgili tartışmalara neden olmuştu.

Bursa'da Anne ve Oğlu Jilet İle İntihar Etti

Bursa'da bedensel engelli oğlu Yusuf Hakan Özmen'in boğazını jiletle keserek öldüren, ardından aynı jiletle kendi boğazını da keserek yaşamına son veren anne Ümran Özmen ve oğlunun cenazesi toprağa verildi.


BURSA'da bedensel engelli oğlu Yusuf Hakan Özmen'in boğazını jiletle keserek öldüren, ardından aynı jiletle kendi boğazını da keserek yaşamına son veren anne Ümran Özmen ve oğlunun cenazesi toprağa verildi.

Olay, dün saat 18.00 sıralarında, Yıldırım ilçesi Yiğitler Mahallesi E233 Sokak'ta meydana geldi. Akşam saatlerinde eve gelen Ahmet Özmen, eşi Ümran ile bedensel engelli oğlu Yusuf Hakan Özmen'i banyoda kanlar içinde yatarken buldu. Baba Ahmet Özmen'in ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri olay yerindeki kontrollerinde boynunda kesik bulunan Yusuf Hakan Özmen'in hayatını kaybettiğini belirlerken, ilk müdahalesi yapılan anne Ümran Özmen ise Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis ekiplerinin olay yerindeki incelemesinde anne Ümran Özmen'in oğlu Yusuf Hakan'ı boğazını jiletle kestiği, ardından da aynı jiletle kendi boğazını keserek intihara teşebbüs ettiği belirlendi. Yapılan incelemenin ardından Yusuf Hakan Özmen'in cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu'nun morguna götürüldü.

Tedaviye alınan Ümran Özmen de yapılan tüm müdahalelere rağmen, olaydan 5 saat sonra yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

ANNE VE OĞLU TOPRAĞA VERİLDİ

Anne Ümran ve oğlu Yusuf Hakan Özmen, Yıldırım ilçesi Yiğitler Mahallesi'nde bulunan Hacı İbrahim Altan Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından İnegöl ilçesi Yeniceköy Mahalle Mezarlığında toprağa verildi.

Müslüman Kardeşler Terörizminin Batı Dünyasındaki Tehlikesi

Müslüman Kardeşler’in Batı’daki varlığı ve etkisi ile bu örgütün El-Kaide gibi terörist gruplarla olan bağlantıları incelenmektedir. 


Bugün, Müslüman Kardeşler’in etkisi ve uzantıları, Batı dünyasında çeşitli terör örgütlerinin temel motivasyonu ve lojistik desteği olarak kabul edilmektedir. Bu durum, örgütün Batı'da ne kadar tehlikeli olabileceğini açıkça ortaya koymaktadır.



 Müslüman Kardeşler ve Terörizmin Evrimi

Müslüman Kardeşler, başlangıçta İslam'ın ilk dönemine dönüşü savunarak, toplumsal ve siyasi reformlar yapmak istemiştir. Ancak, zamanla radikal unsurların etkisi altına girmiş ve şiddeti meşru bir araç olarak kullanmaya başlamıştır. Müslüman Kardeşler’in ideolojisi, El-Kaide ve IŞİD gibi birçok terör örgütünün temel ilham kaynağı olmuştur. Bu örgütlerin liderleri, Müslüman Kardeşler’in ideolojik eğitimlerinden geçmiştir ve bu ideolojiyi küresel cihada uyarlamıştır.

 Batı Dünyasındaki Varlıkları ve Etkileri

Batı ülkelerinde, Müslüman Kardeşler’in varlığı, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve dini dernekler aracılığıyla kendini göstermektedir. Bu kuruluşlar, görünüşte barışçıl amaçlar güdüyor gibi görünse de, aslında radikal ideolojilerin yayılması ve terörist gruplara destek sağlanması gibi faaliyetlere de zemin hazırlamaktadır. Örneğin, bazı Müslüman Kardeşler yanlısı kuruluşlar, Batı’da genç Müslümanları radikalleştirerek, onları cihadist gruplara katılmaya teşvik etmektedir.

 Müslüman Kardeşler’in Batı’daki Tehlikesi

Müslüman Kardeşler’in Batı’daki varlığı, sadece radikalizmin yayılması açısından değil, aynı zamanda sosyal uyum ve güvenlik açısından da ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu örgüt, Batı’da yaşayan Müslüman toplulukları kendi ideolojileri doğrultusunda şekillendirmeye çalışmakta ve bu süreçte toplumsal kutuplaşmayı körüklemektedir. Ayrıca, terörist eylemler için potansiyel insan kaynağı sağlama işlevi görerek, Batı’nın iç güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

  Küresel Güvenlik İçin Tehdit: Müslüman Kardeşler’in Batı’daki Rolü ve Tehlikesi

Müslüman Kardeşler’in terörizmin yayılmasındaki rolü ve Batı dünyasındaki varlığı, global güvenlik ve toplumsal uyum açısından büyük bir risk teşkil etmektedir. Bu nedenle, Batı ülkelerinin Müslüman Kardeşler’in faaliyetlerini yakından izlemeleri ve gerekli önlemleri almaları hayati önem taşımaktadır. Müslüman Kardeşler’in ideolojik ve lojistik desteği, sadece Orta Doğu’da değil, Batı’da da terörizmin büyümesine neden olmakta ve bu tehdidin ciddiye alınması gerekmektedir.

 Müslüman Kardeşler ve El-Kaide: Radikal Bağlantının Kökleri

Müslüman Kardeşler ile El-Kaide arasındaki bağlantı, her iki örgütün de radikal İslamcı ideolojileri ve cihatçı hedefleri paylaşmasından kaynaklanmaktadır. El-Kaide'nin kurucusu Usame bin Ladin ve ideolojik lideri Eymen el-Zevahiri gibi isimler, gençlik dönemlerinde Müslüman Kardeşler'in ideolojik eğitimlerinden geçmişlerdir. Müslüman Kardeşler’in cihat anlayışı, El-Kaide'nin küresel terörizm stratejisine ilham kaynağı olmuştur. Ayrıca, Müslüman Kardeşler’in bazı üyeleri, El-Kaide'nin kuruluş sürecinde ve örgütün ilk yıllarında aktif rol almışlardır. Bu ideolojik ve operasyonel bağlantılar, Müslüman Kardeşler’in radikal ve terörist grupların oluşumunda ve yayılmasında ne denli etkili olduğunu gözler önüne sermektedir.

Diyarbakır’da Kürtçe hizmet veren kafe işletmecisi gözaltına alındı

 Diyarbakır’daki Sanat Sokağı’nda tüm hizmetlerin Kürtçe verildiği kafenin işletmecisi Ramazan Şimşek gözaltına alındı.


 ANKA’dan Ahmet Ün’ün haberine göre Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesindeki Sanat Sokağı’nda ‘Pîne Cafe’de, 15 Mayıs Kürtçe Dil Bayramı sonrasında tüm iletişim ve hizmetin sadece Kürtçe olacağı duyuruldu.


Kafede Kürtçe hizmet verilmesinin soysal medyada hedef gösterilmesinin ardından kafe işletmecisi Ramazan Şimşek, bu sabah saatlerinde polis ekiplerince gözaltına alındı.


Ağabeyinin gözaltına alınmasıyla ilgili konuşan Vedat Şimşek, kafede Kürtçe hizmet vermesinin ardından sosyal medyada kardeşinin hedef haline geldiğini ifade etti.


Vedat Şimşek, kardeşi Ramazan Şimşek’in evinde gözaltına alındığı sırada, polislerin kafeyi de aradığını söyledi.


Şimşek’in emniyetteki ifade işlemleri sürüyor.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Edinilen bilgiye göre Yerlikaya’nın ziyareti, nezaket ziyareti çerçevesinde gerçekleşti.


 İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti.

Edinilen bilgiye göre Yerlikaya’nın ziyareti, nezaket ziyareti kapsamında gerçekleşti.


Ziyaret, Bahçeli’nin  Büyük Millet Meclisi’ndeki makamında gerçekleşti.

Yeni eğitim öğretim yılı takvimi açıklandı

 

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2024-2025 eğitim öğretim yılı takvimini açıkladı.

İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto! ''Kahrolsun İsrail''

Gazze Dayanışma Platformu öncülüğünde birçok STK üyesi, İsrail Ordusu'nun, Refah kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı kampa düzenlediği saldırıyı, Beşiktaş'taki İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto etti. Konsolosluk önünde toplanan STK üyeleri 'Kahrolsun İsrail' ve 'Özgür Filistin' sloganları attı.


Barbaros Hayrettin Paşa Camisi önünde toplanan grup, akşam namazını kıldıktan sonra İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu'na kortej yürüyüşü gerçekleştirdi. Konsolosluk önünde toplanan STK üyeleri "Kahrolsun İsrail" ve "Özgür Filistin" sloganları attı.

Burada Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından grup adına açıklama yapan Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Başkanı Rıdvan Kaya, İsrail'in saldırılarına direnen Gazze halkını selamdı.

Kaya, "Kardeşler, bizim dün gece gördüğümüz vahşeti Gazze halkı 8 aydır her an yaşıyor ama bütün bu zulümlere karşı hala utanmadan hiçbir vicdan kırıntısı göstermeden emperyalist katiller, kafirler, zalimler siyonistlerin arkasında durmaya devam ediyorlar." diye konuştu.

Yaşanan katliam ve zulmün sadece siyonistlere ait olmadığını dile getiren Kaya, "Başta Amerika olmak üzere bu emperyalizmin, sömürgecilerin bir oyunudur. Onların Müslümanlara bir zulmüdür." ifadesini kullandı.

Konuşmanın ardından yapılan duadan sonra grup dağıldı.

Katliam gibi kaza! 10 kişi öldü, 30 kişi yaralandı…

 Mersin'de, Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'nda 4 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında ilk belirlemelere göre 10 kişi öldü, 30 kişi yaralandı.


 AG Otoyolu'nun Yenice mevkisinde, Star Diyarbakır firmasına ait 34 SD 8821 plakalı yolcu otobüsü, karşı şeride geçerek 2 otomobil ve 1 kamyona çarptı.

"Yaralıların tedavisi devam ediyor"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından kazaya ilişkin yaralı sayısının 40'a yükseldiğini duyurdu. 

Koca, "Mersin-Adana Otoyolunda meydana gelen, yolcu otobüsünün karıştığı zincirleme trafik kazasında 10 kişi hayatını kaybetmiş, 9’u ağır olmak üzere 40 kişi yaralanmıştır. Yaralıların tedavilerine, Mersin Şehir Hastanesi, Mersin Tarsus Devlet Hastanesi ve Adana Çukurova Devlet Hastanesi başta olmak üzere, hastanelerimizde devam edilmektedir. Hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum." dedi. 

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da kazayla ilgili açıklama yaptı. 

Yerlikaya, "Diyarbakır’dan İstanbul’a gitmekte olan bir yolcu otobüsü Mersin ili Tarsus İlçesi Yenice Mahallesi mevkide otobanda 2 binek araç ve 1 kamyonla çarpıştı. İlk belirlemelere göre kazada maalesef 10 vatandaşımız hayatını kaybetti, Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabır; yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı. 

GÖÇ İDARESİ, TALİBAN’LA GÖRÜŞTÜ, MASA DA TÜRK BAYRAĞININ OLMAMASI DİKKAT ÇEKTİ!…

 Görüşmeler sırasında çekilen masa fotoğrafında iki ülke arasındaki resmi görüşmede Türk bayrağının konulmaması dikkat çekti.

İsrailliler bu hafta da sokaklarda: Netanyahu'ya öfke büyüyor

 

İsrailliler, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin geri getirilmesi ve Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin istifası talebiyle ülke genelinde bu cumartesi de gösteriler düzenledi. Gösterilere on binlerce İsrailli katıldı.


İsrailli esirlerin getirilmesi için anlaşma imzalanması çağrısının yapıldığı, Netanyahu hükümetine karşı her hafta cumartesi günü düzenlenen protestolar, bu hafta da geniş katılımla devam etti.

Hükümet karşıtı gruplara katılan on binlerce kişi, esirlerin geri getirilmesi konusunda siyasi iradenin kayıtsızlığını eleştirerek, ülke tarihinin "en sağcı hükümetinin" istifasını ve erken seçimlere gidilmesini istedi.

Gösteriler, başkent Tel Aviv başta olmak üzere Batı Kudüs, Hayfa ve Netanyahu'nun konutunun bulunduğu kuzeydeki Kayserya kenti ile pek çok farklı noktada düzenlendi.

Tel Aviv'deki protestoların adresi, Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemelerine karşı yapılan gösterilerde sembolleşen, polisin demir bariyerlerle kapattığı Kaplan Caddesi oldu.

İsrail bayrakları taşıyan binlerce protestocu, Başbakan Netanyahu ve hükümetindeki siyasetçiler aleyhinde pankart, afiş ve dövizler taşıdı, caddede kurulan platformda hükümeti eleştiren konuşmalar yapıldı.

Esirlerin bir an önce evlerine dönmesi çağrısı yaparak davullar ve düdükler çalan protestocular, "Hepsi hemen eve!", "istifa şimdi" yazılı dövizler taşıdı, Netanyahu'yu suçlayan sloganlar attı. Göstericiler, "Netanyahu esirleri serbest bırak!", "Sen baştasın, sen suçlusun", "Kanlı başbakanın elinde kan var" diye bağırdı.

NETANYAHU'NUN EVİNİN ÖNÜNDE DE GÖSTERİ YAPILDI

Sahil kenti Hayfa'nın yanı sıra kuzeyde Kayserya kentindeki Netanyahu'nun şahsi konutunun çevresinde de yüzlerce gösterici İsrail bayrakları, meşaleler, davul ve düdüklerle toplandı. Göstericiler, "Sen baştasın, sen suçlusun!" sloganları atarak hükümetin istifasını ve erken seçim talep etti.

Göstericilerin bir kısmı akşam geç saatlere doğru dağılmaya başlarken Kaplan Caddesi’nin göbeğinde kalan bir grup ise ateş yaktı.

POLİSTEN GÖSTERİYE MÜDAHALE


Polis, dağılmaları yönünde yaptığı çağrının ardından gruba atlı birlik ve TOMA ile müdahale etti, en az 4 kişiyi gözaltına aldı.

Bölgede yaşanan olayda en az bir kişi yaralandı.

Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor.

Başıboş sokak köpeği sorununa tarihsel bakış!

 Başıboş sokak köpekleri yurdun dört bir yanında can yakıyor, minik bedenleri hayattan koparıyor. 'Milli güvenlik sorunu' denebilecek boyuta gelen, köpek ve mama lobisinin çözümsüzlüğe ittiği soruna ilişkin hükümet harekete geçti.

Prof. Dr. Naci Görür : 7,5'lik deprem uyarısı

 Türkiye'nin deprem haritasıyla ilgili uyarılarını sürdüren Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bu kez de İstanbul'dan uyardı. Olası Marmara depremine ilişkin uyaran Görür, geçmiş depremleri hatırlatarak "Diğer kısım kırılırsa 7,5'e varan deprem olacak. O kesin ama biz zamanını bilmiyoruz" dedi. Deprem uzmanı ayrıca, levha sınırlarını işaret ederek depremlerin olmaya devam edeceğini söyledi.

Haziran'da Abu Dabi'de Tek Kullanımlık Polistiren Köpüğün Yasaklanması

Abu Dabi Çevre Ajansı, Emirlik'te bir dizi tek kullanımlık polistiren köpük ürününün yasağının 1 Haziran'da başlayacağını duyurdu.


Yasaklanan ürünler listesi, tek kullanımlık polistiren köpükten yapılmış bardaklar, kapaklar ve tabaklar ile hızlı tüketim veya hazır tüketim için kullanılan gıda ambalajları, veya hazır ürün içeren ambalajlar gibi, içindeki ürünün ek bir işleme gerektirmeden doğrudan tüketildiği ambalajları içeriyor.

Tek kullanımlık olarak tasarlanmayan polistiren köpük ürünleri yasaktan muaf tutuluyor. Abu Dabi Çevre Ajansı Genel Sekreteri Dr. Sheikha Salem Al Dhaheri şunları söyledi: "2020 yılında başlattığımız Emirlik'teki tek kullanımlık plastik malzemeler politikasının ve başarılı bir şekilde uygulanan 2022 yılındaki tek kullanımlık plastik poşetlerin yasağının ardından ve 2023 yılındaki geri dönüşüm şişe girişimiyle birlikte, Abu Dabi Emirliği'nde bazı polistiren köpük ürünlerinin 1 Haziran 2024 tarihinden itibaren yasaklanmasıyla çevredeki atıkları azaltmaya ve gıda zincirine girebilecek küçük plastik parçacıklara dönüşebilen ve insan sağlığına zarar verebilecek olan polistiren maddesini azaltmaya katkıda bulunuyoruz ve biyolojik çeşitliliği etkiliyor."

Dedi ki: "Tüketicinin ihtiyaçlarını ve çevreyi korumanın dengesini sağlamayı amaçlıyoruz, bu nedenle herhangi bir ürünün yasaklanması durumunda, tüketiciye alternatifler sunmak ve sürdürülebilir olmalarını sağlamak için her zaman dikkatli davranıyoruz ve hükümet kurumlarına ve özel sektöre yeniden kullanılabilir ürünlere geçişlerini kolaylaştırmak için destek sağlıyoruz."

Abu Dabi'deki tek kullanımlık plastik malzemeler politikasının uygulanması, Nisan ayının sonuna kadar kullanılan 310 milyon tek kullanımlık plastik poşetten kaçınılarak başarıyla ulaşılmış ve perakende satıcılar tarafından dağıtılan poşet sayısında %95'lik bir azalma gerçekleşmiştir, böylece Abu Dabi tek kullanımlık plastik poşetlerden 2.000 tondan fazla atıktan kaçınmıştır.

2023 yılında 67 milyon şişe eşdeğerinde 1.000 tonun üzerinde şişe toplandı. Abu Dabi Ekonomik Kalkınma Departmanı, yasağın tüm ilgili endüstriyel ve ticari tesisler ile satış noktalarına genelge yayımlayarak 50.000'den fazla ticari tesis ve 80 plastik ürün imalat tesisi hedefledi ve Abu Dabi Çevre Ajansı ile işbirliği yaparak yasağa ilişkin detayları tanıtan bir bilgilendirme programı başlattı ve hedeflenen polistiren köpükten üretilen ürünleri inceledi. Program, atık olmayan ürünlere dönüşmek için yerel olarak üretilen malzemelere geçiş yaparak ekonomik tesislerin durumunu dengeleme mekanizmelerini ele aldı.

Abu Dabi Ekonomik Kalkınma Departmanı, yasağın 1 Haziran'dan itibaren Emirlik genelinde tam olarak uygulandığından ve belirlenen zaman çizelgesine uyulduğundan emin olmak için satış noktaları ve yerel endüstriyel tesisler üzerinde saha denetim kampanyaları düzenleyecektir.

Bakan Şimşek: "Enflasyon Mayıs'ta zirveye ulaşacak, sonra hızla gerileyecek"

 Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından ekonomi programının gidişatına dair önemli açıklamalarda bulundu.


 Yıl sonu enflasyon beklentisindeki gerilemeye dikkat çeken Şimşek, Mayıs ayında enflasyonun zirveye ulaşacağını ve sonrasında hızla gerileyeceğini belirtti.

"Beklentilerdeki iyileşme çok önemli"

Şimşek, açıklamasında şunları söyledi:

"Programımızın olumlu sonuçları enflasyon beklentilerine de yansıyor.

Yıl sonu enflasyon beklentisinde gerileme devam ederken, 12 ay sonrası beklenti ekim ayına kıyasla 12,1 puan azalarak yüzde 33,2 oldu.

Beklentilerdeki iyileşme, enflasyon ataletinin kırılmasında ve kalıcı fiyat istikrarının sağlanmasında çok önemli.

Mayıs ayında yıllık enflasyonun en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra yılın kalan döneminde hızla gerilemesini bekliyoruz.

Enflasyon gerçekleşmeleri de beklentileri etkiliyor, dezenflasyon sürecinin başlamasıyla beklentiler hedefimize daha hızlı yakınsayacaktır.

Hedefimize ulaşmakta kararlıyız."

Kıvanç Tatlıtuğ, Kuveyt'teki açılış için teklif edilen 12 milyonluk teklifi reddetti

 Yakışıklı oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ, Kuveyt'te bir mağaza açılışına katılması için yapılan 12 milyon TL'lik teklifi kariyerine uymadığı gerekçesiyle reddetti.

Bakan Yerlikaya, Körfez ülkelerinin büyükelçileri ve maslahatgüzarları ile görüştü

 Bakan Yerlikaya, Körfez ülkelerinin büyükelçileri ve maslahatgüzarları ile görüştü


IÇİŞLERİ Bakanı Ali Yerlikaya, körfez ülkelerinin büyükelçi ve maslahatgüzarları ile bakanlıkta bir araya geldi.


Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Dost ve kardeş Körfez ülkeleri Büyükelçi ve Maslahatgüzarları ile bir araya geldik. Birleşik Arap Emirlikleri Ankara Büyükelçisi Sayın Saeed Thani Al Dhaheri’ye, Suudi Arabistan Ankara Büyükelçisi Sayın Fahad Bin Assaad Bin A. Abualnasr’a, Umman Ankara Büyükelçisi Sayın Saif Rashid Saıf Al Jahwari’ye, Bahreyn Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Sayın Hashem Sayed Mansoor Alawi Kadhem’e, Kuveyt Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Sayın Jasem Mohammad Abu Marzouq’ya, Katar Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Sayın Naif Jassim Mohammed Alabduljabbar’a nazik ziyaretleri için teşekkür ederim" ifadelerine yer verdi. 


Ali Koç 'Dayak yiyeceksin' demişti: Galatasaray yöneticisinden suç duyurusu

 Galatasaray Spor Kulübü Genel Sekreteri Eray Yazgan, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Baki hakkında "hakaret" ve "tehdit" suçlarından dava açılması talep edildi.


 Galatasaray Spor Kulübü Genel Sekreteri Eray Yazgan, Süper Lig'in 37. haftasında yapılan Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin ardından yaşanan olaylara ilişkin sarı lacivertli kulübün başkanı Ali Koç ve Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Baki hakkında suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına avukatı Metin Sinan Aslan tarafından sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Ali Koç'un müsabakadan 70 dakika sonra beraberindeki grupla stadyuma girdiği iddia edildi.

Dilekçede, Koç'un burada Fenerbahçe futbol takımının soyunma odasına girdiği ve futbolcuları kışkırtarak sahaya çıkardığı ileri sürüldü.

Ali Koç'un akreditasyon kurallarını ihlal ettiği, Koç ve beraberindeki kişiler tarafından aralarında Eray Yazgan'ın da olduğu bazı kişilerin saldırgan tutumla tartaklandığı öne sürülen dilekçede, Yazgan'ın stat güvenliğinden sorumlu üst düzey kişi olduğu, Koç'un "Buradan çıkmazsan dayak yiyeceksin" ifadesiyle Yazgan'ı tehdit ettiği ancak saha dışına çıkarma yetkisi olmadığı kaydedildi.

Dilekçede, bu olayın ardından Selahattin Baki'nin de Yazgan'a küfrettiği ve hakaret ettiği anlatılarak, Baki ile Koç hakkında "hakaret" ve "tehdit" suçlarından dava açılması talep edildi. 

İYİ Partili Nevşehir Belediye Başkanı'ndan sığınmacılara ayrımcı uygulama

 Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, kentte yaşayan sığınmacılar için su tarifesine yüzde 300 zam yapacağını, 750 TL olan nikah işlemi ücretlerini de 15 bin TL'ye çıkaracağını söyleyerek "Beğenmiyorlarsa gidebilirler" dedi.


31 Mart Yerel Seçimlerinde İYİ Parti'nin aldığı Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, belediyenin toplantı salonunda basın mensuplarıyla bir araya geldi. 


Arı burada yaptığı açıklama sığınmacılara karşı ayrımcı söylemlerde bulundu, Nevşehir'den gitmelerini istediğini bu nedenle de fahiş zam uygulayacağını duyurdu.


NEFRET SÖYLEMİ


Sığınmacıların su tarifesi ile resmi nikah işlemi ücretlerine zam yapacaklarını bildiren Arı, "Suyu çok israf ediyoruz. Bölgede en çok su sıkıntısı yaşayabilecek şehir Nevşehir, (Sığınmacıların su ücretleri) yüzde 250-300 zam yapacağız.


 Nikah ücreti 750 lira, onu da çok değil 15 bin lira yapıyoruz. Bol bol evlenebilirler. Bu şehirde bu konulardan dolayı huzursuz olan varsa başka şehre gidebilir" dedi.


'YABANCILARA RUHSAT VERMİYORUM'


Ruhsatsız iş yerlerini kapatacaklarını vurgulayan Arı, "Yabancı kimseye de ruhsat vermiyorum. Yüzde 53 bana bunun için oy verdi. Biz gereğini hep beraber yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı.


Evde ek iş ilanlarına dikkat!

 

İzmir merkezli 11 ilde yasa dışı bahis operasyonu yapıldı. Şüphelilerin sahte internet siteleri üzerinden "evde ek iş", "belediye yardımı" gibi yanıltıcı ilanlarla kimlik bilgilerini elde ettiği ve bu bilgilerle hesaplar açarak bahis paralarını transfer ettikleri belirlendi. Gözaltına alınan 27 şüpheliden 10'u tutuklandı.


İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesindeki İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 'yasa dışı bahis ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme' suçları kapsamında İzmir merkezli 11 ilde çalışma başlattı.

SAHTE İLANLARLA KİMLİK BİLGİLERİNİ ELE GEÇİRİYORLAR

Şüphelilerin oluşturdukları sahte internet siteleri üzerinden 'evde ek iş', 'evde sabun paketleme', 'süt yardımı', 'belediye yardımı' gibi yanıltıcı ilanlarla vatandaşların T.C. kimlik numarası ve doğum tarihi gibi kişisel verilerini ele geçirdiği, bu bilgileri rızaları dışında kullanarak açtıkları hesaplarla yasa dışı bahis paralarını transfer ettikleri belirlendi. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, önceki gün haklarında gözaltı kararı verilen 29 şüpheliyi yakalamak için harekete geçti. Eş zamanlı operasyon düzenleyen ekipler, 27 şüpheliyi gözaltına aldı. E.T. ve P.Y. adlı 2 şüphelinin yurt dışında olduğu belirlendi. Adreslerde yapılan aramalarda suçta kullanıldığı değerlendirilen çok sayıda dijital materyale el konuldu.

500 MİLYAR TL'LİK HESABI YÖNETİYORLARDI

Şüphelilerin toplam 9 bin 600 kişi adına bilgileri ve rızaları dışında hesap açarak, yasa dışı bahis kaynaklı yaklaşık 500 milyon TL'yi açılan hesaplar üzerinden yönettikleri tespit edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından dün akşam saatlerinde adliyeye sevk edilen şüphelilerden 10'u tutuklandı, 15'i adli kontrol şartıyla olmak üzere 17 şüpheli ise serbest bırakıldı.

Akıncı İHA tespit etti İran Kızılayı helikopterin enkazına ulaştı

 İran Kızılayı, Akıncı İHA'nın tespitlerinin ardından Cumhurbaşkanı Reisi'ye ait helikopter enkazının yerini bulduklarını duyurdu. İran devlet televizyonu Akıncı İHA'nın tespitlerinin ardından bulunan Cumhurbaşkanı Reisi ve heyetini taşıyan helikopterin enkaz noktasında yaşam belirtisi olmadığını açıkladı. İranlı yetkililer ise Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyetin helikopter kazasında hayatını kaybettiğini duyurdu. Ülkede OHAL ilan edilirken, diğer yandan İran hükümetinin bugün "acil bir toplantı" düzenlediği açıklandı. Toplantı sonrası açıklama yapılması bekleniyor.


İran'ın resmi haber ajansı IRNA, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve heyetini taşıyan helikopterin yerinin bulunduğunu bildirdi.


İran devlet televizyonuna konuşan İran Kızılay Başkanı Pir Hüseyin Kolivend, arama kurtarma çalışmaları hakkında bilgi verdi.


Kolivend, "Helikopter bulundu. helikopteri görüyoruz, hepimiz olay yerine doğru gidiyoruz. 2 kilometre mesafede. Durum iyi değil." dedi.

OHAL İLAN EDİLDİ

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın içinde bulunduğu helikopterin enkazına 15 saat sonra ulaşıldı. Reisi ve Abdullahiyan'ın ölüm haberinin ardından ülkede OHAL ilan edildi.

YAŞAM BELİRTİSİ YOK


İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin içerisinde bulunduğu helikopterin enkazına ulaşıldı. İran devlet televizyonunda yer alan haberde, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin içerisinde bulunduğu helikopterin enkazının yerinin tespit edildiği aktarıldı.


Haberde termal cihazlarla yapılan ilk incelemeler neticesinde şu ana kadar herhangi bir yaşam belirtisi görülmediği ve helikopter içerisinde bulunan herkesin hayatını kaybetmiş olabileceği belirtildi.

İran Kızılayı Başkanı Pirhüseyin Kulivend ise devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Arama kurtarma ekipleri, cumhurbaşkanını taşıyan helikopterin kaza yerini tespit etti. Bölgeye doğru ilerliyoruz. Henüz hiçbir ayrıntı yok. Ayrıntı verebilmemiz için enkaza ulaşmamız lazım. Enkazla aramızda yaklaşık 2 kilometre mesafe var” dedi.

REİSİ KAZADA HAYATINI KAYBETTİ


İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın helikopter kazasında hayatını kaybettiği açıklandı.


İran devlet televizyonu, Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopterin dün geçirdiği kazada kurtulan olmadığını duyurdu.

Helikopterin enkazına 15 saatlik çalışma sonrasında ulaşılırken, Reisi ile Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, Tebriz Valisi Malik Rahmeti ve İran lideri Hamaney'in Tebriz Temsilcisi Muhammed Ali Al-i Haşim'in de kazada hayatını kaybedenlerin arasında yer aldığı belirtildi.

RESMİ AÇIKLAMA BEKLENİYOR


Diğer yandan İran hükümetinin bugün "acil bir toplantı" düzenlediği açıklandı. Toplantı sonrası açıklama yapılması bekleniyor.


İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi kimdir?


Hukukçu din adamı kimliğiyle bilinen Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 14 Aralık 1960'ta İran'ın Meşhed kentinde doğdu.


Reisi, 1979'daki devrimin ardından kariyerine 1981'de Kereç Savcısı olarak başladı. Görevinde hızla yükselen Reisi, kısa sürede henüz 25 yaşındayken Tahran Başsavcı Vekilliği makamına oturdu.


Reisi, İran devrim lideri Humeyni'nin talimatıyla 1988'de hapisteki rejim muhaliflerinin idam kararını veren 4 kişilik komitede yer aldı.

Reisi'nin helikopterinde bulunan Devrim Muhafızları Ordusu mensubu 2 üst düzey askeri yetkili ile 3 mürettebatın da kazada yaşamını yitirdiği kaydedildi.